Ürdün Kralı 2’nci Abdullah hükümetin kadınlara yeni haklar tanıyan düzenlemesini onaylarken, biz kızlarımızın okumasına dahi engel olacak kararlara imza atıyoruz.
Ürdün'ün 1992'de onayladığı kadın ayrımcılığına ilişkin BM sözleşmesinin 15. maddesindeki çekince hükümet tarafından geçtiğimiz günlerde kaldırılmıştı.
15. maddede bundan böyle “devletlerin erkek ve kadınlara kalacakları veya yaşayacakları yerleri seçme ve serbestçe dolaşma konularında aynı hakları tanıyacağı” belirtiliyor. Yani Ürdün’de kadınlar yavaş yavaş hak ettikleri hakları alırlarken, biz de ise bize çoktan verilmiş olan haklarımız elimizden alınmaya çalışılıyor.
Hele hele ülkemizde son yaşanan olay inanılır gibi değil.
Ergenekon savcılarının talebi üzerine , Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden burs alan 15 bin öğrencinin örgütle bağlantısının olup olmadığı araştırmaya başlanmış.
Tek isteği okumak olan kız çocuklarını daha şimdiden fişlemeye kalkıyor, devletine karşı geliyor durumuna sokuyoruz.
Bu kız çocuklarının sadece 11-17 yaş grubu arası arasında olduğunu düşünecek olursanız terör örgütü ile bağlantı kurmanız eminim daha da zor olacaktır.
Henüz ne olduğu kimse tarafından netleştirilmemiş olan Ergenekon davasına kız çocuklarının burslarının iliştirilmesi, bana rahmetli Aziz Nesin’in hikayelerini hatırlattı.
11 yaşında ki bir kız çocuğunun Ergenekon davasından haberi var mıdır acaba?
Bu anlamsız incelemeye muhalefet kadar iktidar partisinden bazı milletvekilleri de tepki göstermiş. İnsanlar hakkında ‘ yok şu bursu aldı, yok bu bursu aldı’ incelemesine başlar,ardından da ‘acaba hangi terör örgütü ile bağlantısı var ?’ faslına başlarsak sanırım önce kendi demokratik açılımımızı bir kez daha gözden geçirmeliyiz .
Bireysel olarak bir şikayet var ise , tabi ki yaşı ne olursa olsun kişi hakkında inceleme yapılmalıdır. Ama 15 bin öğrencinin hepsine potansiyel suçlu muamelesi yapmak hangi mantığa sığıyor anlayabilmiş değilim. Tam bir insanlık ayıbı…
Unutmamak gerekir ki , Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinden burs alan kızların büyük bölümü Doğu ve Güneydoğu ‘da yaşayan ,olanağı yetersiz ailelerin çocukları.
Bir yandan “ Kürt açılımı” adı altında Kürt kökenli insanlara daha çok demokrasi , özgürlük iddiası ile ortaya çık, diğer taraftan okumak için burs alan gençlere potansiyel suçlu muamelesi yap.
Zaten bunu ancak biz yaparız ! Hani derler ya ; “Filler tepişir çimenler ezilir”