İNTERNET HABER

Emekçilerin çoğu başörtülüydü...


04 Mayıs 2008

 

 

1 Mayıs işçi bayramının yankıları hala sürerken , yerlerde sürüklenen ,ayaklar altına alınmış olan vatandaşlarımızın görüntüleri gözlerimin önünden gitmiyor.

Başbakan"ın “ayaklar baş,başlar ayak oldu” sözleri ise hala kulaklarımda...

Günlerdir 1 Mayıs ile ilgili yazı yazmak istiyorum .Fakat  karşılaştığım görüntülerin sonucunda bir türlü nereden başlıyacağımı bilemedim.

Bu nedenle konuya bugün başka bir açıdan yaklaşmak istedim.

Aşağıda sizlere aktaracağım paragraflar bana değil, Soner Yalçın"ın “ Siz kimi kandırıyorsunuz? “ adlı son romanına ait ;

 

Ayşe Denizdalan, Sadife Düdüş, Gülden Çiçek, Necla Özveren ve Sevgi Sesli ; bu isimleri tanıyor musunuz?

Bu adları duyanınız var mı?

Hiç sanmam...

 

Tarih 29 aralık 2005

Yer Bursa.

Saat,gece 02.00 suları.

Tekstil fabrikasında çıkan yangında bu 5 işçi kadın, fabrika kapısı üzerlerine kilitli olduğu için yaşamlarını kaybetti.

Ayşe Denizdalan 15, Sadife Düdüş 16 yaşındaydı.

32 yaşında ki Sevgi Sesli üç aylık hamileydi.

Günde 16 saat çalışıyorlardı.Hiçbirinin sigortası yoktu.

Bursa"da ki bu can yakıcı durum Türkiye"deki diğer fabrikalardan farksızdı...

 

Türkiye"de tekstil sektöründe çalışan 3 milyon çalışan var.Bunun yarısı kadın işçi. İstatistik rakamlarıyla sizi boğmak istemiyorum. Ama şu can yakıcı durumu da bilmeniz gerekiyor: 18 yaşın altında ki bir milyon çocuk işçi, sendikasız, sigortasız, kölelik koşullarında karın tokluğuna çalışıyorlar.

Ve gerek Bursa"daki yangında canlarını kaybeden ,gerekse Türkiye"nin çeşitli bölgelerinde aynı koşullarda çalışan kadın emekçilerin büyük çoğunluğu başörtülü.

Şimdi gelin bu sorunun üzerine cesaretle gidelim: Neden türbanlı emekçi kadınların sorununu değil de; üniversitedeki türban meselesini konuşup tartışıyoruz?

Üniversitelerde ilk türban meselesini, Dışişleri Bakanı Ali Babacan "ın halası HaticeBabacan "ın Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi"nde 1967 yılında gündeme getirdiğini biliyoruz !

Peki: Bursa"da can veren başörtülü beş emekçi kadını neden bilmiyoruz,tanımıyoruz?

Türkiye"de türban neden hep üniversiteyle özdeş tartışılıyor? 

 

Sevgili okuyucular yukarıda ki sorular ile Soner Yalçın"ın kitabından almış olduğum bölüm sona eriyor.Sonra ki açıklamalar ve yorumlar  ise daha şaşırtıcı. Soluksuz okuyacağınıza inandığım bu kitaptan bazı bölümleri ileride ki günlerde sizlerle tartışmak isterim.

Okumayanlara önemle duyurulur...