DP hakkında ara ara dayanamayarak yazı yazıyor, eleştirilerimi sıralıyorum.Geçtiğimiz günlerde sizlerle görevden alınan DP İzmir Karşıyaka İlçe Başkanı Ömer Beydeş"in basın açıklamasını paylaşmıştım.
Yazımı okuyan DP Genel Başkanı Süleyman Soylu duruma açıklık getirmek için beni aradı.
Ne tesadüftür ki Soylu aramadan yarım saat önce de DP Manisa İl Başkanı Rıfat Emin Uygur da aramış ve kendisinin de görevden alındığını belirtmişti.
Genel Başkan Soylu ile görüşmemiz esnasında bu durumu da kendisine ilettiğimde Soylu; Görevden aldığım arkadaşların hepsi gerek seçim döneminde ,gerekse sonrasında yıpranmış,yıpratılmış arkadaşlardı açıklaması yaptı.
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu göreve geldiği günden beri ,yani 5 ay içinde 6 il başkanını görevden almış.Yani ona göre sayı fazla değilmiş.
Beyaz Yürüyüş adı altında Türkiye"yi karış karış dolaşan Soylu, partinin kongre sürecine girdiğini,Anavatan Partisiyle iplerin kopmadığını,görüşmelerin hala devam ettiğini de görüşmemiz esnasında uzun uzun anlattı.
Genç bir Genel Başkan
Ama aldığı yük,taşıdığı isim onun kadar genç değil
Genel Başkan olarak beraber yola çıktığı ve sonradan görevden aldığı bu insanlar ise, partiye emek vermiş kişiler.
Bu durum yeni küskünler ordusu yaratmaktan başka işe yaramaz.
Kendisine de söyledim,buradan tekrar söylüyorum
Çalışma arkadaşlarınızdan memnun olmayabilirsiniz,ama kongresini yapmış il ve ilçe başkanlarını görevden almanız doğru değil.
Bırakın kongreye gitsinler, başarısızlıklarının hesabını sandıkta versinler
Biraz tebessüm
Sevgili okuyucular bugün sizlerle hayatında ilk kez bu dönem Milletvekili olmuş tanıdığımdan gelen bir fıkrayı paylaşmak istiyorum.
Kendisine ara ara "vekillik nasıl gidiyor?" diye sorarım.
Yanıt olarak bana bu fıkrayı göndermiş.
Adamın biri sabah saat 10'a doğru bir elinde, içinde inek pisliği olan bir tenekeyle kafeye gelmiş,
- "Bana bir çay.."
diye seslenmiş,
- "Şimdi geliyor efendim.."
demiş garson ve çayı getirmiş.. Çayı bir yudumda içmiş adam, almış eline pislik dolu tenekeyi başlamış kafenin her tarafına serpmeye ve çekmiş gitmiş.. Ertesi sabah yaklaşık yine aynı saatlerde tekrar elinde pislik dolu tenekeyle gelip yine
- "Bana bir çay..!"
demesiyle,
- "Hop..! Bir dakika bakalım.."
demiş onu görür görmez tanıyan garson.
- "Dünden beri senin pisliğini temizlemeye çalışıyoruz.. Neden öyle yaptın ki?.."
- "Merak edilecek bir şey yok.."
demiş adam.
- "Üst düzey yöneticilik için hazırlanıyorum.. Sistem aynı.. Gel, çayını iç, etrafa bok at, millet senin yaptığını temizlemeye çalışırken tüm gün ortadan kaybol..!"