GEÇTİĞİMİZ hafta “İzmir’e ne olmuş?” başlığı ile yazmış olduğum yazımda İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın hakkında İstanbullu Travestilerin suç duyurusunda bulundukları haberini yazmıştım. Çapkın, çevreye zarar verdikleri, trafiği aksattıkları gerekçeleri ile “Kabahatler Kanunu” çerçevesinde Travestilere bol bol ceza kesilmesine sebebiyet vermiş. Bu nedenle de suçlu durumuna düşmüş ve hakkında travestiler tarafından suç duyurusunda bulunulmuş. Bu yazım yayınlandığı günden beri bu cinsel eğilimi farklı vatandaşlarımızdan e-mailler alıyorum. Cevap hakları olduğundan dolayı da, bugün köşemi izninizle onlara ayırıyorum.
--------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------
hangi perspektiften baktığınızı anlamak çok zor. Ama bunun insan hakları perspektifi olmadığı çok açık. Düşünün bir kere siz sırf kendiniz gibi sokağa çıktığınız için size ceza kesildiğini, ne hissederdiniz? Bunu bir insan hakkı ihlali olarak mı algılardınız, yoksa napalım devletin kestiği parmak acımaz, deyip sessiz sedasız evinizde mi otururdunuz? O insanlar hasta değil, sadece olmak istedikleri gibi, hissettikleri gibi yaşıyorlar. Sizin asayiş dediğiniz o insanların en temel haklarından mahrum olmalarına neden oluyor. Lütfen yazıp çizerken biraz daha insan olmayı deneyin!
ismail Alacaoğlu
CEVAP : Sayın İsmail Alacaoğlu bazı insanların daha doğuştan cinsel kimlik konusunda farklı eğilimleri olabileceğini bilecek kültürdeyim.Ve bu durumu hiç garipsemem.Hatta çok sevdiğim gay arkadaşlarım bile var.Sohbetlerine doyum olmaz. Burada ki problem sizin hissettiğiniz gibi yaşamanız değil, sokaklarda bağıra çağıra gezen, bir kadının bile asla giymeye cesaret edemeyeceği şekilde giyinerek, yollarda müşteri bekleyenleriniz.Bu arada aileleri ile gezen çocukların da duruma şahit olmak zorunda olması.Bilmem anlatabiliyor muyum?
--------------------------------------------------------------------------------
Travestilere kesilen cezalarla ilgili yazınız çok üzücü. İnsan haklarının hiçe sayıldığı bir ceza hakkındaki görüşlerinizin bu yanlış cezayı ve insani değerlere baskıyı olumlamaya yönelik olduğunu düşünüyorum.İnsan haklarına, insanların yaşam haklarına daha duyarlı yazılar yazmanız temennisiyle...
Ali Yılmaz
CEVAP : Sayın Ali Yılmaz, bu cezalar kesinlikle sizin algıladığınız ve sınırladığınız gibi yalnızca travestilere kesilmiyor. Aynı hataları yapan diğer kadınlara, erkeklere de kesiliyor. Fakat sadece travestiler bu konuda ayaklanmış durumdalar. Ben de bu konuyu aranızda değerlendirip “acaba hakikaten fazla mı taşkınlık yapıyor, dikkat çekiyoruz.Daha dikkatli mi olsak acaba” şeklinde değerlendirmenizi temenni ederim
--------------------------------------------------------------------------------
Tercüman gazetesinde “İstanbul’da asayiş berkemal” isimli yazınızdan dolayı toplumdaki transfobiyi görmezden gelip, polisin keyfi (evet
keyfi) uygulamalarını desteklediğiniz için sizi kınıyorum. Bir yazar olarak sizin de sosyal sorumluluklarınız olduğunu düşünüyor ve toplumda eşcinsel, biseksüel, travesti ve transseksüel bireylere yönelik baskı ve şiddetin artmasında gazete gibi topluma hitap eden ve söylemleri yoluyla halkı galeyana getirebilecek bir araçta yazdığınız bu tür spekülatif, herhangi bir nesnel veriye dayanmayan bir yazıyla önemli bir rol oynuyorsunuz. İçiniz ne kadar rahat bilmiyorum. İleri de sizin çocuklarınız da LGBTT olabilir.Eminim halihazırda yakınınızda bildiğiniz ve bilmediğiniz bir sürü LGBTT insan vardır. Ama bence siz ne yaptığınızı zaten çok iyi biliyorsunuz.Bu ırkçılıktır, faşizmdir, hiç kimsenin yaşama hakkı elinden alınmamalıdır.
İyi çalışmalar...
CEVAP: Sayın Semih Togay, e-mailinizi sabır ve şaşkınlıkla okudum.Konuyu almış nereden nereye çekmişsiniz.Benim bir çok gay arkadaşım var.Hepside birbirinden iyi ve güzel insanlardır. Ama asla bir gün olsun onları tuhaf kıyafetler içinde sokaklarda görmedim.Para kazanmak için vücudunuzu satmaktan başka çareniz olmadığını kabul edelim.Bunun da mutlaka bir adabı olmalı.Televizyonlar da gün geçmiyor ki otoyolda bağıran çağıran travestiler görmeyelim.Bunlar travestilere karşı insanları, çocukları ürkütüyor.Poliste mecburen bezdirme politikası olarak ceza kesiyor.Yaşama hakkı, oy verme, seçme ve seçilme hakkı olan her insan gibi, cinsel tercihi farklı olan insanlar da aynı haklara sahiptir. Konuyu lütfen farklı açıdan değerlendirin.