Buldumcuk "un sözlük anlamı ; bir nimetten sonra şımaran, sanki sadece kendisi sahipmiş gibi davranan, gına getirten tip.
Hani bazen hayal bile etmediği bir şeyi kucağında bulan sonra da suyunu çıkaranlara kendi aramızda buldumcuk oldu ,deriz ya
İşte o mana da
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül"ün eşi Hayrünnisa Gül , Türkiye Cumhuriyetini, AİHM "ne şikayet eden,sonrada Cumhurbaşkanı eşi olarak Çankaya köşküne çıkıp oturan hanım, şimdi de Dolmabahçe Sarayında sergilenen bazı objeleri Çankaya Köşküne istiyormuş.
Hürriyet Gazetesi yazarı Şükrü Küçükşahin 26 Mayıs tarihinde ki yazısında Hayrünnisa Gül'ün 1 Nisan'da Dolmabahçe Sarayı'nı gezdiğini ve beğendiği bazı objelerin fotoğrafını çektirdiğini yazdı. Küçükşahin'in yazısına göre Dolmabahçe Sarayı'nın görevlileri, Hayrünnisa Gül"ün, fotoğrafını çektirdiği objeleri, restorasyonu yapılacak olan Çankaya Köşkü"ne isteyeceğini öğrendiler. Durum Meclis yönetimine bildirilince, yönetimin de gayri resmi olarak, "Böyle bir girişimde bulunmayın" mesajını Köşk"e iletildiği de Küçükşahin'in yazısında yer alıyor.
Şimdi yeni tartışma konumuz belli oldu. Bu objeler Hayrünnisa Hanım istediği için Çankaya Köşküne çıkmalı mı, çıkmamalı mı?
Hayrünnisa Hanım talebinde ısrarlı olacak mı ,olmayacak mı?
Peki bu objelerin Çankaya Köşküne çıkmalarına izin verilmez ise Hayrünnisa Hanım bizi yine AİHM "ne şikayet eder mi,etmez mi?
Bu soruların yanıtlarını önümüzdeki günlerde alacağız.
Tabi bu arada yine her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Şahsen ben de konu hakkında çıkan yorum ve yazıları merakla okumaktayım.
HABERTURK.COM yazarı Murat Bardakçı'ya göre ;Hadiseyi ikiye ayırmak lazımmış Bardakçı; Birincisi Hayrünnisa Hanım'ın kendi kullanımı için bunları istemesi ayrı birşeydir, bu eşyaların Çankaya Köşkü'ne gitmesi ayrı birşeydir. Ama 'ben bunları Residance mantığında kendim kullanacağım' diyorsa yanlış birşey. Ama eğer Dolmahçe'den Çankaya'ya taşınan resmi maksatla kullanılacaksa çok doğru birşey. şeklinde düşüncelerini aktarmış.
Bardakçı"nın yaptığı açıklamadan siz ne anladınız bilmiyorum ama ben pek bir şey anlayamadım.
Biz şimdi Hayrünnisa Hanım"ın her söylediğine inanmak durumunda mıyız?
Ya Hayrünnisa Hanım ben kullanmayacağım sadece seyredeceğim der ve ışıklar kapanınca , örneğin o objelerden biri diyelim ki "bardak", gidip bu bardakla su içerse ?
Şimdi içinizden saçmalama dediğinizi duyar gibiyim.
Peki siz Residance mantığının Hayrünnisa Hanım"ı pençeleri arasına almadığına emin misiniz?
Bir de şöyle düşünün,
Neden bugüne kadar Hayrünnisa Hanım"dan başka Cumhurbaşkanı eşi bu objeleri Çankaya Köşküne taşımak istemedi?