Ankara'da doğalgaz sızıntısı nedeniyle can veren yedi üniversite öğrencisinin cenazesi daha toprağa verilmeden, Vakit gazetesinin yaptığı haber bana “ pes “ dedirtti.
Bu kadarı da ayıptır!
Yeni yıl sabahı ,Türkiye'yi üzüntüye boğan acı haberi Vakit gazetesi 'Yılbaşı felaketi' başlığı ile verirken, olayın açılımını da şöyle yazıyor : "İsrail'in Gazze'ye yönelik katliamına rağmen yılbaşını kutlayan duyarsız çevreler, çeşitli rezaletlerin yanı sıra facialara da sebep oldular."
Yani “felaket” onlar için 7 gencin ölmesinde değil, yeni yılı kutlamak istemelerinde yatıyor.
Pes artık…!
Haberin girişinde , "Ankara'da yılbaşını kutlayan kızlı-erkekli 7 öğrenci, sızan doğalgazı fark edemeyince gaz zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti" denilerek, olayın 'kızlı-erkekli' bir ortamda meydana geldiği özellikle vurgulanıyor.
Öğrencilerin ölümünün 'Allahın cezası' olduğunu ima eden bu haber eminim benim kadar bir çok çevreyi şaşkına uğrattı ve üzdü.
Hatırlarsanız aynı örümcek kafalar 17 Ağustos depremi sonrasında da devreye girmiş ve 'deprem Allahın cezası' söylentilerini yaymışlardı.
Bu çatlak sesler her nedense meydanı iyice boş buldular.
Bir grup ne oldukları,kim oldukları belirsiz sakallı kimseler yılbaşı gecesi Beyoğlun’da gezerek ,yeni yılı kutlamanın dinen yasak olduğunu anlatmaya çalıştılar. Bu görüntüleri defalarca bir çok televizyon kanalı verdi.
Ardından bir haber kanalına çıkan , adını burada anmak dahi istemediğim Ankara Üniversitesi profösörlerinden bir tanesi “İçki içmek dinen yasaktır. Bu konuda yollara pankartlar asmalı,ama baskı yapıyor gibi de olmasın” diyerek, saçma sapan konuşmalar yaptı ve sokaklarda başı boş gezen bu tuhaf tiplere destek verdi.
Burası ne Iran, ne Pakistan…
Burası Türkiye Cumhuriyeti…
2009 ‘un ilk günlerinde bozdurmasalar adamın ağzını da ,kafasını da…