İNTERNET HABER

Belediyeler mercek altında...


28 Eylül 2009

 

 Tercüman gazetesi  belediyeleri mercek altına almış. Büyükşehir belediyeleri, bazı belediyelere destek mi yoksa köstek mi oluyor ?

İktidar Partisi haricinde olan belediyelerin yani CHP , MHP ve diğer siyasi partilerden seçilen belediye başkanlarının hareket alanları kısıtlanıyor mu?

Sel felaketinin yaşandığı günlerde Türkiye Partisi Genel Başkanı  Abdüllatif Şener, zamanında beraber siyaset yaptığı arkadaşlarını da içine alabilecek , bugün halen daha kulaklarımı tırmalayan bir cümle sarf etmişti ; “ Sorumlu olan tüm Belediye Başkanlarını asmalı”

Nasıl olurda bir genel başkan böyle bir cümle sarf edebilir? Halen daha beynimi kurcalayan bu soru ve köşe yazarı olduğum gazetenin başlattığı yazı dizisi beni de araştırmaya itti. Aksiyon dergisinin 771 inci sayısında okuduğum DSİ ‘nin araştırması aklıma gelince açıp tekrar okudum.

DSİ Genel Müdürlüğü ,bir süre önce bütün bölge müdürlüklerinden, yaşanan olumsuzluklarla ilgili bir rapor istemiş. Kurumun Hukuk Müşavirliği, 25 bölgeden gelen raporları incelediğinde korkunç bir tablo ile karşılamışlar.

Raporlar akarsuların, derelerin boğazının nasıl sıkıldığını gösteren fotoğraflarla doluymuş. Akarsular üzerine tersaneler, büyük camiler, restoranlar, kültür merkezleri, mezbahalar, pazar yerleri kurulmuş. Belediyeler bir taraftan derelerin üzerini kapatırken, diğer yandan kapattığı yerleri imara açmış. Bu yetmezmiş gibi atık suları yine bu derelere aktararak, kanalizasyon gibi kullanmış…

Yaşadığımız ve muhtemelen yine yaşayacağımız sel felaketiyle ilgili değerlendirme yapan herkesin buluştuğu ortak kanı şöyle aktarılıyor : Bugünkü tablonun tek sebebi insanoğlunun tabiata yaptığı dengesiz müdahale. İnsanoğlu, yani vatandaş, belediye, kamu kurumu, sanayici, ülkenin can damarı niteliğindeki akarsulardan ya malzeme çıkarmış ya da akışı engelleyen inşaatlar yapmış. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı bir rapor ise bu gerçeği bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor.

Nasıl mı ?

İstanbul’un göbeğinde yaşanan sel felaketinin ana sebebi DSİ Genel Müdürlüğü raporuna göre  , dere yataklarının arazi kazanmak ve döküm sahası olarak kullanılmak amacıyla doldurulmuş olması. İstanbul’daki belediyeler, çok sayıda derenin üzerini kapatarak, çevredeki ev ve iş yerlerinin atık sularını da buralara vermiş. Kapatılan derelerin üzerine binalar yapılmış ve çözüm imkânsız hâle gelmiş.

Raporda son felakette en fazla can kaybının meydana geldiği Ayamama Deresi’ne de değinilmiş. Söz konusu derenin sol tarafı Küçükçekmece, sağ tarafı Bahçelievler ilçesi sınırlarında. Küçükçekmece yönündeki imar planları hazırlanırken DSİ’den görüş istenmemiş.

Evet,yanlış okumadınız, DSİ den görüş alma gereği duymamışlar.Yani , güç bizde olayı….!