Kim ne derse desin, kadınlar iş hayatına atılma konusunda her türlü kolaylığı ve zorluğu bir arada yaşarlar. Hele söz konusu siyaset olursa. Kadınlara sunulan kolaylıklar aslında karşılaşacakları zorluklara karşın göz boyamaktan başka bir şey değildir.
Aslına bakarsanız kadınların girişimciliğe atılma eğilimleri erkeklere oranla daha yüksektir. Kadınların hayata yaklaşımı tedbirleri girişimcilik yeteneklerini geliştiren etkenlerdir. Fakat bu durum bile dünyanın yaşadığı ekonomik krizin faturasının araştırmacılar tarafından kadınlara çıkarılmasını engellememiştir.
Halbuki kadınlar küçük yaştan itibaren ailede sorumluluk alırlar ve yönetmeyi öğrenirler. Kızlar kardeşlerine bakar, ev işlerini idare ederler. Yönetimi küçüklükten öğrenen kadınlar, bu nedenle iş ve siyaset hayatında avantajlı hale gelirler.
Ayrıca göz ardı edilen bir gerçek daha var ki o da kadınların duygusal zeka açısından erkeklerden daha üstün olduğudur. Kadınlar doğaları gereği çevreleriyle daha kolay ve iyi iletişim kurarlar. Önsezileri erkeklere oranla daha gelişmiş ve hassastır.
Bütün bunları nereden mi biliyorum ? Çünkü gördüğünüz gibi ben de bir kadınım ve gazetede bana verilen köşenin adı da “kadın gözüyle siyaset” .
Biraz da hem cinslerimin haklarını koruma amacıyla sizlere buradan seslenmeye çalışıyorum. Yani çaktırmadan aba altından sopa gösteriyorum.
Sevgili okuyucular ,hangi siyasi partiden olursa olsun kadın siyasetçiler ve girişimciler mutlaka desteklenmeli. Siyasetle uğraşan erkeklerin ekonomik özgürlükleri nasıl önemliyse, aynı durum kat ve kat kadınlar içinde geçerlidir.
Ekonomik bağımsızlığı olmayan, kocasından para alan kadın siyasette başarılı olamaz. Çünkü erkekler kadına hiçbir zaman böyle bir kredi açmazlar.
Ülkemizde biraz da bu nedenle kadınlar, düşük kazançlı ve ev eksenli faaliyetlere yönlendiriliyorlar. Ayrıca girişimci kadınların banka kredisi imkanlarından yararlanması için kefil, teminat ve gayrimenkul ipoteği gerekmekte. Oysa ülkemizde gayrimenkullerin sadece yüzde 9’unun kadınlara ait olduğunu gerekli makamlar çok iyi bilmekteler.
Bütün bu nedenlerden dolayı girişimci kadınların hem kocalarından, hem de devletten kredi almaları hem zor hem de sanki özellikle zorlaştırılmakta.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ,ders kitaplarında ve ders öğretim programlarındaki cinsiyet ayrımcı ifadeleri ayıklatıyormuş.
Çubukçu’nun talimatıyla ,” Anne, babanın yardımcısıdır” , “ Anne, ev işlerinin düzenli yürümesini sağlar” gibi ifadeler ilköğretim kitaplarından çıkarılacakmış. Anneyi mutfakta gösteren resimler de yer almayacakmış.
Kadın-erkek eşitliğinin güçlendirilmesi ve kadınlara karşı ayrımcılık yapılmaması için atılacak adımların ders kitaplarından başlamasını sağlarsak doğal olarak gelecek nesillerin işlerini oldukça kolaylaştırırız.
Bu konuda gösterdiği hassasiyetten dolayı Sayın Çubukçu’yu tebrik ediyor,sonuna kadar da destekliyorum.