TÜRKİYE, dünyanın en kalabalık, en güçlü ordularından birine sahip. Bu kalabalık ordunun hatırı sayılı bir de masrafı var. Maaşı, yiyeceği, giyeceği derken zaten olmayan bütçemize binen yükü küçümsenmeyecek kadar fazla. Son yıllarda kendi savunma sanayimizdeki gelişmeler sayesinde dışarıdan silah alımına para harcamayı kısarak masraflar azaltılmaya çalışılmıştı. Yaşadığımız ekonomik kriz bildiğiniz gibi her kesimin iflahını kesmiş durumda. Eğitime, sağlığa, altyapıya para bulamayan bir ülke olarak son derece sıkıntılı günler yaşıyoruz. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen günlerdir gündemi meşgul eden bir başka konu var. Türkiye, ABDíden 7.8 milyar Dolar karşılığında Patriot füzeleri almaya hazırlanıyor. Daha doğrusu ABD bize füze satmaya çalışıyor. Her nedense ABD bizim çevremizde düşmanlarımız olabileceğini var sayıyor ve bu savunma amaçlı füzeleri almamız konusunda bastırıyor. Benim bildiğim çevremizde böyle düşman bir ülke yok. Ama kendi içimizde bile hayali düşmanlar yarattığımızı gören ABD bu yeteneğimizden faydalanmak istemiş olmamalılar ki “Bunlar nasılsa kendi kendilerine olmayan düşmanlar üretmeye alıştılar. Buna da inanırlar” düşüncesi ile 7.8 milyar dolarlık Patriotları bize uygun gördüler.
Her ile 150 trilyon
SEVGİLİ okuyucular, Patriotlar için ödenmesi gereken 7.8 milyar dolar son ekonomik krizle iyice fakirleşen ülkemiz için çok büyük bir para. Şaka değil 7.8 milyar dolardan bahsediyoruz. Anavatan Partisiínin Kırıkkale İl kongresine katılan DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Salih Uzun Kırıkkaleíde ile hem ülke geneli hem de Patriot füzeleri hakkında uzun uzun konuşma fırsatım oldu. Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun, Patriot füzeleri ile ilgili ilginç saptamalarda bulundu. Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun, “Türkiyeínin 82 ili var. Bunlardan üç büyük ili yani İzmir- İstanbul ñAnkaraíyı kendi ekonomilerini idame ettirebildiklerini düşünerek çıkaralım. Geriye kalır 78 il. Bu para Türkiye’de her il için 150 trilyon demek. Her ilimize 150 trilyonluk yatırım yapsak fena mı olur? Bu parayı neden ABD veriyoruz? Kimden korunacağız.? Biz İraníla ne zaman düşman olduk? Aramızda zamanında Kasr-ı Şirin antlaşması imzalanmış. Yani tam 370 yıldır savaşmamışız da şimdi mi adamlar bize saldıracaklar?”
İran bize saldırır mı?
ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Salih Uzun ëun haklı eleştirilerine ve tepkisine katılmamak mümkün değil. Çünkü IV. Murat’ın Bağdat Seferi sonucunda 14 yıldır İranlılar’ın elinde bulunan Bağdat’ın fethinden sonra Osmanlı Devleti ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639’da imzalanan ve bu günkü Türkiye-İran sınırını belirleyen Kasr-ı Şirin Antlaşması’dır. Daha sonraki tarihlerde çıkan Osmanlı-İran Savaşlarında ortaya çıkan sınır meseleleri hep Kasr-ı Şirin antlaşması temelinde çözümlenmiş. O tarihlerde Doğu Anadolu’dan başlayıp Basra Körfezi’nde sona eren 2185 km’lik Osmanlı-İran sınırını belirleyen bu antlaşma aynı zamanda bugünkü Türkiye-İran ve Irak-İran sınırını da büyük ölçüde belirlemiştir. Sevgili okuyucular, Türkiyeíde Ermeni açılımı, Kürt açılımı derken şimdi de sel felaketi üzerinden muhalefet ve iktidar partisi arasında erkeklik tartışmaları yaşanmakta. Bunları tartışarak birbirlerini suçlayan iktidar ve muhalefet partileri, şu 8 milyar dolarlık Patriot füzesi alımını tartışsalar, böylece biz de Patriotlara ne kadar ihtiyacımız var öğrensek fena olmaz diyorum. Ne dersiniz?