HABERTÜRK

Zeytin ağaçlarını seyreder misiniz?


03 Aralık 2014

Siz hiç zeytin ağacını uzun uzun seyrettiniz mi? Ağacın gövdesini, yapraklarını, yeşilini incelediniz mi? Hiç bir zeytin ağacının gövdesi bir diğerine benzemez. Aslında küçük bir ağaçtır. Fazla uzamaz, boylanmaz. Gövdesi sanki insana bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibi gelir hep bana. Yamru yumrudur.

Yumuk yumuktur bazı dalları veya gövdesinin bazı yerleri. Bana hep bereketi düşündürür. Zeytin ağaçları sanki bereketin simgesi gibidir benim için. Çeşme’de evimin bahçesinde gözüm gibi baktığım bir sürü zeytin ağacım var. Hepsini küçücük fidan halindeyken almış her biri ile konuşa konuşa bahçıvanımızla birlikte tek tek dikmiştim. Büyümelerine yıllar geçtikçe an ve an şahit oldum. Büyürken bile verdikleri zeytinleri her mevsim topladım.

Toplamaya da devam ediyorum. Her Çeşme’ye gittiğimde görmeye, bakmaya doyamam onlara. Zeytin ağaçları aynı zamanda tıpkı bir “anne” gibidirler benim gözümde.

Duru, azla yetinen, sessiz, bereketli ve verimli... Tıpkı kutsal bir anne gibi...

Altı bin kutsal anneyi kesebilir mi insan? Altı bin ağaç hoyratça ve doğayı katledercesine bir anda kesildi. Yaşadığımız günlerde Soma Yırca’da işlenen bu üzücü ve çirkin olayda hukukun da payı var. Soma Yırca’da zeytinlik arazide termik santrali kurulması yönünde Bakanlar Kurulu’nun aldığı acele kamulaştırma kararının, durdurulması talebinde bulunma sürecine gelinemeden, altı bin ağaç insanların göz yaşlarına bakılmaksızın enerji şirketinin görevlileri tarafından süratle kesildiler. Altı bin anneye kıydılar.

Ülkemizde kadına şiddeti durduramadığımız, önleyemediğimiz gibi zeytin ağaçlarının katledilmelerine de engel olamadık, olamıyoruz. Ama unutmamak lazım ki; ‘Ana’ ya kalkan el kırılır. Gün gelir cezasını bulur. Aynı durum göreceksiniz bir gün zeytin ağaçlarını katledenlerin de başına gelecektir. Doğa intikamını her zaman ki gibi alacaktır.

Seçim barajı düşer mi?

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın açıklamaları ile başlayan tartışma giderek derinleşiyor.

Fakat mühim olan Kılıç’ın açıklamaları mı yoksa yüzde 10’luk seçim barajının AYM Genel Kurulu’a gelmesi, görüşülmesi ve vereceği kararların 2015 seçimlerine yansımaları mı? Hukukçular, siyasetçiler tartışa dursunlar, bana kalırsa yüzde 10’luk seçim barajı (hele hele seçimlere bu kadar az bir zaman kala) kalkmaz.

Neden mi? Çünkü evdeki hesap çarşıya kesinlikle uymaz da ondan.