Bana yıllar geçtikçe bir haller oldu. Eskiden 24 saat bitmek bilmezdi şimdi ise yetmez oldu.
Yaşım ilerlediğinden ben mi yavaş hareket ediyorum, yoksa günler hız aldı da ben mi yetişemiyorum, henüz tam olarak kavrayabilmiş değilim.
Bir bakıyorum sabah, bir bakıyorum gece olmuş ve ben yine yataktayım. Bir gün daha geçmiş gitmiş...
Başarılı olmak ve her zorluğun üstesinden gelmek istiyorsak mutlaka iyi bir zaman yöneticisi olmak zorundayız, öyle değil mi?
İyi de nasıl ?
Her gün sadece topu topu 24 saatimiz var. Ve bu saatleri kullanmak bizlerin elinde.
Şöyle bir hesap yaptım. Her gün iki saatimin boşa gitmesi ayda 60 saatimin heba olması demek. Ayda 60 saatte iki yıl devam edilerek çok rahat yeni bir yabancı dil öğrenebilir ya da 300 sayfalık 144 kitabı bitirebilirim.
Nereden çıktı şimdi bu zamanlama hesapları dediğinizi duyar gibiyim.
Bıçak kemiğe dayanmadığı sürece sizlere artık siyaset yazmayacağım demiştim. Aldığım karar ilk günler beni zorlamış olsa da şimdi bu kararımdan dolayı nasıl memnunum anlatamam.
Meğer ülkede olan bitenlere karşı üç maymunu oynamayı başarınca yazacak ne çok konu varmış.
Her gün iki saatimi köşe yazımı yazmaya ayırmadan önce saatlerce ülke gündemini takip ediyor, siyasi gelişmeleri okuyor araştırıyor bir çok görüşmeler yapıyordum. Şimdi ise bunların hiç birini yapmıyorum.
Çünkü siyaset yazmıyorum. Böylece köşe yazımı yazdığım iki saatin dışında araştırmalar için harcadığım iki saat, hatta daha da fazlası artık bana kalıyor. Ve şimdi kazandığım zamanları değerlendirmek için resim kursuna başlama kararı aldım. Hatta belki İtalyanca kursuna bile gideceğim.
Bizi yönetenlere mi, siyasetçilerimize mi, yoksa iktidar partisine mi... Kimlere teşekkür etsem? Bilemedim...
Alfred North Whitehead diyor ki;
Akıllarımız sınırlı. Fakat bu sınırlılığın şartları içerisinde sonsuz olasılıklarla çevrilmişiz; işte hayatın gayesi bu sonsuzluktan kavrayabildiğimiz kadar çok şey kavramak.
Cumhurbaşkanı’nın saçları;
Dikkat ettiniz mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın son günlerde saç şekli değişti. Hatta saçları çoğaldı, hatta biraz da rengi değişti. Sanırım artık o da kendine vakit ayırmayı başardı.