Z kuşağı dendiği zaman 1990 dan sonra doğanlardan bahsettiğimi herhalde anlamışsınız. Hani şu inatçı, pragmatik ve her zaman acelesi olan Z kuşağı..
Y kuşağını uzun bir süre önce tartışmıştık. Onlar artık iş hayatında iyice yer edinen ve hatta yönetici kademelerine ulaşmış bir kuşak.
Şimdiler de ise 95 sonrası doğanlar yani bir önce ki Y kuşağından çok farklı olan bir nesil iş dünyasına giriyor.
“İnternet olmadan asla” diyen, pek kitap okumayan ,sabırsız, oyun oynamayı seven bir genç kuşak. Biraz da kafası karışık bir kuşak. Kendilerine ait yepyeni deneyimlere, inanış ve davranış kalıplarına sahip Z kuşağını ve onların diğer kuşaklardan farklılıklarını daha iyi anlamak için, bu kuşağın doğup büyüdüğü farklı dünyayı iyi tanımak gerekiyor.
Oğlum Kerem 91 doğumlu. Yani ben bir Z kuşağı genci annesiyim. Onların bu farklı dünyasını anlamakta oldukça güçlük çekmeme rağmen yine de karşılaştığım olağan üstü zekaları, olaylara farklı yaklaşımları ve çözümleri karşısında inanın şapka çıkardım.
İŞ DÜNYASININ SINAVI
Bu kuşakla asıl imtihanı bundan sonra iş dünyası verecek.
Z kuşağı, doğdukları andan itibaren modern teknolojilerin içinde büyüdüler. İnternetin, sosyal medyanın ,tablet ve akıllı telefonların doğuşuna tanıklık eden Y kuşağının aksine, onlar bu teknolojinin kullanıldığı bir dünya içine doğdular. Bu nedenle aradıkları her şeye çok kolay erişim sağlayabildiklerinden dolayı da aşırı talepkar ve aceleci oldular. İstedikleri anında gerçekleşsin istiyorlar. İletişimi online kanallardan kurmayı tercih ediyorlar. Sosyal medya hayatlarının sanki kilit noktası ,sosyal medyadan edindikleri arkadaşları da öyle...
En son yenilikleri, trendleri takip ediyor ve onları önemsiyorlar. İnternet ve son teknolojileri çok iyi kullandıkları için kendi kendilerini eğitebiliyorlar. Bilmedikleri her şey YouTube ya da wikipedia da zaten mevcut.
Yeni şeyleri kaçırma korkusuna sahip bu nesil, televizyon izlerken aynı zamanda twit atıyor facebookta paylaşım yapabiliyorlar. Yani anlayacağınız hızlı iletişim kurarak farklı toplumlara, gruplara ulaşabildikleri gibi paylaşımı da çok seviyorlar. Bütün bunların yanı sıra Z kuşağı teknoloji ile büyüdüğü için son derece hızlı tüketen bir nesil.
RUHLARI ÖZGÜR
Yapılan araştırmalar bu özgür ruhlu Z kuşağının yüzde 70’inin kendi işini kurma isteği içinde olduklarını ortaya koymuş. Hedef odaklı, dinamik ve gerçekçi bir nesil olduklarından otorite kavramından uzak durmaya çalışıyorlar.
Bu nedenlerden dolayı yeniliklere açık olan bu kuşak ile çalışmak isteyen iş dünyasının yetkililer öncelikle çok geniş bir yüreğe ve olağan üstü sabır hallerine ihtiyaç duyacaklar. Bu kuşağı kazanmak için şirketlerin değişime ayak uydurması ve teknolojiyi durmaksızın kullanmaları gerekmekte. Deneyin pişman olmayacaksınız.
Unutmayın, Türk milletinin geleceği yakı zamanda Z kuşağının ellerine emanet edilecek. Bu gençlerimize sahip çıkalım.