HABERTÜRK

Yorumsuz


02 Ocak 2010


Bugün 1 Ocak 2010..
İlk kez bir beyaz sayfaya iki bin on yazmanın keyfini sürmekteyim. 2000'li yıllardan bahsederken 2015 yılının uzay yolu çizgi filmlerinden yola çıkarak hayal ederdik. Sanki çok uzak yıllarmış gibi.. Sanki hiç gelmeyecekmiş, biz de göremezmişiz gibi.. Çok şükür ki gördüm. Ve ben bugün 42 yaşındayım. Oğlum ise henüz 18 yaşında.. Allah ömür verirse önünde daha çok 2010, 2020 rakamlı takvim yaprakları olacak. Peki, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yetişmekte olan 18 yaşındaki oğlum bugüne ne kadar nelere şahit oldu? Yeni yeni yeşermeye başlayan vatan, millet bilinç dağarcığına hem ailesini, hem de sizleri yönetenler ne gibi bilgiler kattılar? Oğluma ne verdik ki almayı bekleyelim? İşte..! Yetişme çağından bugüne kadar yani 1 Ocak 2010'a kadar oğlumun yaşadığı topraklarda şahit olduğu olaylardan bir kısmı. Buyurun siz yorumlayın ;

MADALYONUN BİR YÜZÜ

■ Başbakan Erdoğan: "Amerika ve Avrupa'daki gibi marketten ilaç satışı geliyor."
■ Başbakan Erdoğan: "Kurumlar arası hiçbir sorun yok!"
■ Başbakan: "Bizdeki işsizlik dünyanın çok altında."
■ Başbakan Erdoğan: "Tekel işçilerinin eylemi ideolojik."
■ Başbakan Erdoğan: "Kriz teğet geçti ama bunlar anlamıyor."

MADALYONUN DİĞER YÜZÜ

■ Eczacılar Birliği ilaçların market satışının çok tehlikeli olduğunu söylüyor.
■ Üzerlerine gaz sıkılan Tekel işçileri soğuk havaya bakmadan göle kaçtı.
■ Savcılar bir süre önce Özel Kuvvetler'i bastı.
■ Eski YÖK Başkanı Kemal Güriz, böbrek nakli konusunda dünyanın sayılı isimlerinden Türkiye'nin iftiharı Prof. Dr. Mehmet Haberal ve daha birçok aydın, hükümete darbe yapma girişimi ile suçlanarak hapse atıldılar.
■ Deli dana, kuş gribi, domuz gribi..
■ Bol miktarda bavul cinayeti..
■ Öldürüp kendini vuranlar, birlikte intihar edenler..
■ 2009'da ekonomisi en çok küçülen ülke ? (Cevap: Türkiye!)
■ GDO'lu ürünler= Frankeştayn gıdalar
■ İnadına açılımlar! Alevi, Ermeni, Kıbrıs, Kürt, Türk, Demokratik..
Seç seç al!
■ Üniversite bitirmek iş bulmak demek değil!
■ Üniversitelerde hiç bu kadar uyum görülmüş müydü? Hayır, çünkü hiç bu kadar çok kadrolaşma olmamıştı. Hiç bu kadar sahipsiz kalmamışlardı. (Dayanamadım yorum yazdım.)
■ Eğitim sistemi? Ne çıkarsa bahtına canım oğlum!