Rasim Ozan Kütahyalı, Türk Edebiyatı’nın duayenlerinden Yaşar Kemal hakkında öyle bir gaf yaptı ki “pes” demek inanın az kalıyor.
Televizyon kanallarında her şeyi çok bilen yüksek sesli konuşmaları, laf atmaları, söz kesmeleri, tartışma programlarında kimseleri konuşturmamaya çalışan tavırları ile tanınan Kütahyalı, inanılmaz ama gerçek bir olaya daha imza attı.
O kadar ki son yazısında Yaşar Kemal’in ölmeden cenazesini kaldırdı. Hatta cenazeyi planlayarak kendine göre olayı Türk Milleti ve siyasetçileri adına dizayn bile etti.
Rasim Ozan Kütahyalı’nın olay yaratan (köşe yazısını okuyamayanlar için bir bölümünden alıntı yaptım) yazısını bakın nasıl kaleme almış;
“Çağdaş Türk Edebiyatı’nın yaşayan en büyük romancılarından olan Yaşar Kemal’in durumunun ağırlaştığını gazetelerden okuyoruz.
Dün aile dostlarımızla öğle yemeğine gittiğimiz mekânda Yaşar Kemal’in yakın dostu Zülfü Livaneli ile karşılaştım. Livaneli’ye hemen büyük ustanın son durumunu sordum.
O da anlattı. Elbette çıkmayan candan ümit kesilmez denebilir ama Yaşar Kemal’in vefat haberini her an alabileceğimizi anladım. Yaşar Kemal çok yakında aramızda olmayacak.
*
Zaten Yaşar Kemal’in yakın dostları ve sevenleri çoktan cenaze töreninin hazırlıklarına başlamış.
Eminim ki büyük romancımıza yakışır bir tören olacaktır. Kültür Bakanı Ömer Çelik’in de bu süreçle yakından ilgilendiğini söyledi bana Zülfü Bey.
Yazının başlığında belirttiğim gibi Türk Edebiyatı’nın bu dev isminin cenazesi bu kutuplaşma ortamında hepimizi birleştiren bir büyük olay olmalı.
Çünkü Yaşar Kemal bu ülkede yaşayan 77 milyonun ortak değeridir.”
Yukarıda yazılanlardan yola çıkarak önce Yaşar Kemal’in yakın dostu olarak bahsi geçen Zülfü Livaneli’ye, ardından da yine yazıda adı geçen Kültür Bakanı Sayın Ömer Çelik’e sormak istiyorum:
“Sizler Kütahyalı’ya henüz yaşamakta olan Yaşar Kemal’in cenazesini planmaya başladığınızdan gerçekten söz ettiniz mi?”
Şimdi de siz okurlara sormak istiyorum...
Henüz yaşamakta olan bir insanın cenaze töreninden bahsetmek, bu cenazenin bütün kutupları birleştireceğini var saymak, yaşayan bir insanın cenazesini siyasi bir simge olarak yazı içinde de olsa kullanmak olacak şey midir?
Yoksa Rasim Ozan Kütahyalı ermiş midir?