HABERTÜRK

Yıl 2011


04 Ocak 2011

‘Yeni yıl yeni yıl sizlere kutlu olsun’ derken 4 gün geçti bile... Çeşme’de yılbaşı ertesi arkadaş topluluğu içinde sohbet ediyoruz. Konu klasik; 2011 yılı gerek iş dünyası gerekse siyasi açıdan nasıl geçecek?
Restoran sahibi arkadaşım: “Sanırım yeni yıl ekonomik açıdan oldukça sıkıntılı geçecek. Ben dükkanlarımdan birini bu hafta itibari ile kapatmak zorundayım. Kira ve personel gideri sırtıma yük oluyor. İnsanların imkanı yok, mecbur kalmadıkça restoranlara gitmiyorlar. Simit bile 1 lira oldu.”
Doktor olan: “Ben de muayenehaneyi kapattım. Tam gün yasasına uydum. Zaten başka çarem de yoktu. Kaldık sadece hastaneden gelecek olan maaşa. Bakalım nasıl geçineceğiz.”
Belediye meclis üyesi olan arkadaşım: “Çeşme’de 10 yılı dolmuş olan kiracıları yerlerinden çıkarıp, yeniden ihale usulu kiraya verecekmişiz. Tam 32 tane iş yerini kapatmak, insanları iş yerlerinden çıkarmak zorundayız. Böyle bir temizliği tam da seçim öncesi dönemde yapmayı uygun gördüler her ne hikmetse. Sanki durdular durdular bizim dönemimizi buldular müfettiş gönderecek. Bunca yıl yapılmamış olan bu işin günahını bizim boynumuza yıkıyorlar. Bizim için çok büyük oy kaybı olacak.
Düşünsenize yıllardır aynı yerde olan Oyakbank, Tansaş yerlerinden çıkacak. Hatta şu ilerdeki yılların bakkalı da...”
İçimizde en genç olan: “Altın yükselmeye devam edecekmiş. Ailemden aldığım harçlıklarla altına yatırım yapıyorum.”
Müteahhit olan: “Uzun süredir ev satamıyorum. Çeşme’de her üç evden biri neredeyse satılık. Fiyatları mecburen düşürdüm. Hala tık yok...” Ben: “Üzülmeyin üzülmeyin... İnanın bana ilk altı ay harika geçecek. Hatta kendinizi masal dünyasında zannedeceksiniz.” Diğerleri hep bir ağızdan, “Nasıl yani?” Ben: “Unutuyorsunuz 12 Haziran’da seçimler var. Seçim gününe kadar şımarık bir çocuk gibi davranabiliriz. Bizlere neler neler vaat edecekler kim bilir. Son genel seçimlerden beri görmediğiniz vekiller sizlerle oturup dertleşecekler. Hepsi teker teker ayağınıza kadar gelecekler. 2011 yılının bugün itibari ile kalan 5 ay 8 gününün kıymetini bilelim. Bu dönemde iş yaptık yaptık...”
Diğerleri: “.......Ya sonra ?”
Ben: “Sonra mı..? Sonra, vurun abalıya... 12 Haziran’dan sonra asıl cehennem azabını yaşayacak, şımarık çocuk neymiş hepimiz göreceğiz . 2011 yılının ilk altı ayı ile son altı ayı siyah ve beyaz kadar birbiriyle zıt geçecek. Bunlar iyi günlerimiz.”