Gezi olayları Berkin Elvan’ı, Berkin’in cenazesi de Burak Can Karamanoğlu’nu hayattan zalimce kopardı aldı. Ne için, kimin için öldüler? Bir avuç vatan toprağı için mi? Öyle olsaydı Berkin’ler, Burak Can’lar, Ahmet’ler, Mehmet’ler ve daha nice gençlerimizin canları vatana feda olsun derdik. İzmir Konak’taki Hükümet Konağı önünde toplanan göstericilere polis biber gazı sıktığında gösteriye katılan 78 yaşındaki teyze, çevik kuvvet amirine sarılıp, “Yeter artık, vurmayın. Bir parça ekmekle doyar insan, çocuklarımız ölmesin, bu dünya hepimize bir cennet olsun” diyerek hüngür hüngür ağladı.
Evet, YETER ARTIK ...! Bizi bize vurduranlar, yeter artık!
KADINA ŞIDDET IÇIN ‘KIRMIZI IŞIK’
Son günlerde farkında mısınız kadına şiddette yine bir artış var. Yol ortasında evladı tarafından öldürülenler, nişanlısı tarafından vurulanlar, dövülenler, şiddete uğrayanlar... Hep ama hep kadınlar... Vodofone Türkiye, ülkemizde giderek artan kadına yönelik şiddete karşı mobil iletişim teknolojisinin gücünü kullanmak için harekete geçmiş ve “kırmızı ışık” uygulamasını hayata geçirmiş. Haberi okuduğumda inanın acı acı güldüm. Sonunda kadına şiddet de ticari çıkar sağlanacak bir zemine taşınmış oldu. Vodofone kırmızı ışık uygulaması, kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda, kolluk kuvvetleri ya da yakınlarına kolaylıkla haber verilmesini sağlayacakmış. Yani polisin, devletin koruyamadığı kadını artık bir cep telefonu kurtaracak... Gülüyorum acınacak halimize...
TÜRK’ÜN AKLI
Gelin size bugün Chanel mağazaları ile ilgili bir dedikodu vereyim. Moda devi Chanel, 2012’de bir iç teftiş sırasında Türkiye’deki iki butiğinde usulsüzlük tespit etmiş. Bunun üzerine 2 butik yöneticisinin de sözleşmesi feshedilmiş. Müşterilerinin hışmından korkan Chanel yetkilileri, bu olayı sır gibi saklamaya çalışıyormuş. Ama İstanbul’da olay çoktan duyuldu bile. Sözleşmesi feshedilen mağaza yöneticisi, Chanel çantaların çakmalarını yaptırarak orjinallerin yerine koymuş ve mağazada hatırlı müşterilere faturasız satmış. Şimdi Chanel’den alışveriş yapan hatırlı müşteriler “ya aldıklarımızın çoğu çakma ürünlerse” diye telaşa kapılmışlar. Eh adı üstünde dedikodu. Ama eminim ki Chanel böyle bir olayı dünyada bir tek Türkiye’de yaşamıştır.