Business dergisinin eylül sayısında 81 şehirde ‘Yasam Kalitesi’ adı altında bir araştırma yapılmış. Araştırma öyle hassas ve dikkatle yapılmış ki okurken son derece keyif aldım. Bir o kadar da şaşırdım.
Arada tabi beni şaşırtmayanlar da oldu. Örneğin Eskişehir.
Her zaman söylerim, tam kapsamlı kampüsü olan nereye üniversite kurulsa orası zamanla yaşam kazanır ve kendini geliştirmeye adar. Tabi bu arada
Yılmaz Büyükerşen’in icraatlarını göz ardı etmek imkansız.
Araştırmadan anladığım kadarıyla Sinop da aynı yolda ilerlemeye başlamış.
Bitlis trafik açısından en kötü il olmasına rağmen üniversiteye girişte başarı rekorları kırmaya devam ediyor. Bir de trafik düzelse... Kim tutar
Bitlislileri...!
(İnşallah bir gün gelecek, İzmir’in en güzel ilçelerinden Çesme’ye de üniversite yapmayı akıl edecekler.)
İzmir demisken... Ben okuyunca inanamadım çünkü yaşanacak şehir araştırmasında İzmir ancak 8’inci sırada yer almayı başarmış.
Araştırmaya göre İzmir’in refah seviyesi yüksek. Ekonomisi dördüncü sırada.
Eğitim düzeyi de yüksek, üniversite mezunu oranında ikinci basamakta.
Havası temiz, kent hayatı renkli, sanata ilgi fevkalade...
Bütün bu artılara rağmen nasıl olur da 8’inci sırada oluyoruz, değil mi?
Çünkü bütün bu artılarımıza rağmen özellikle son iki yıldır boşanma hızı en çok İzmir’de artmış. Bu durum da bizi 8’inci sıraya düşürmüş.
Sizlere bu satırları yazarken bir dost yemeğinde Habertürk Genel Koordinatörü Osman Gencer ile yaptığım minik bir tartışma aklıma geldi.
Osman Gencer tam bir İzmir aşığıdır.
Ben eş durumundan, Gencer ise iş gereği bir süredir ailelerimizle İstanbul’da yaşamaktayız.
Gurbetten uzak kalmanın verdiği özlemle İstanbul’da yaşayan İzmirliler olarak ara ara eşlerimizle, dostlarımızla yemek yemekteyiz.
Osman Gencer’in sık sık tutan İzmir krizi o gece de depreşmiş olacaktı ki sevgili eşi Arseli ve ben, renkten renge giren nefis Boğaz manzarası
karşısında farkında olmadan “Şu güzellik dünyanın hiçbir yerinde yok. Bambaşka bir şehir şu İstanbul” deme gafletinde bulunmuşuz.
Eşimle hararetli bir sohbete dalan Osman’ın bizi duyduğunu ancak ani verdigi tepkiden anlayabildik.
Genelde sessiz sakin olan Gencer, önce beni İzmir’e sokmama kararı alıp İzmir sınırları dışına attı.
Bunu duyan Arseli sıra ona gelmesin diye Boğaz sohbetimize devam etmemeyi uygun gördü. Osman ise gece boyunca ‘İzmir’ dedi, başka bir şey
demedi.
Yaşanacak tek şehir varmış; ‘İzmir’miş...!!!
Bana kalırsa Business dergisinin ‘Yaşanacak Şehir’ araştırmasında boşanmalar yüzünden İzmir’in 8’inci sıraya düştüğünü okur okumaz sevgili
Osman Gencer İzmir’i hak ettiği yere, yani birinci sıraya oturtabilmek uğruna eminim bugün itibarıyla evlilik kurumları ile ilgili özel çareler arayacaktır.
Hatta gazete bünyesinde evli çiftler adına uzun vadeli yarışmalar, kampanyalar bile yapabilir.
Bütün İzmirli çiftlere duyrulurrrrrr...!!!