Başbakan Erdoğan’ın ‘Yarı Başkanlık’ ile ‘Başkanlık Sistemi’ hakkındaki düşünce sinyallerinin yeniden yanıp sönmeye başlaması , her iki sistemi yeniden tartışmaya açtı. Sayın Erdoğan’ın hiçbir kararı yarım yamalak uygulamayı sevmediğini dikkate alarak bugün vakit ve yer kaybı olmaması için ‘Yarı Başkanlık Sistemi’ seçeneğini otomatikman eledim.
Dünyada başkanlık sistemi
Dünyada Başkanlık Sistemi’ni uygulayan ülkelerin başında ABD gelmekte... Bizlere de ABD ile sıkı fıkı olan ilişkilerimiz örnek olarak sunulup Başkanlık Sistemi bakın ne kadar cici, ne kadar güzel bir şey. ABD bile bu sistemle yönetiliyor’ sunumu yapılmakta. Peki ABD dışında, Başkanlık Sistemi ile yönetilen diğer ülkeler hangileridir? Filipinler ve Endonezya gibi demokratik geleneklerin yerleşmediği ülkeler Başkanlık Sistemi ile yönetilmektedirler. Diğer örnekler ise şöyle devam ediyor: Kolombiya, Peru, Tanzanya, Uganda, Afganistan, Liberya, İran, Güney Kıbrıs, Ermenistan, Kosta Rika, Venezuela, Nikaragau, Kenya, Haiti, Tanzanya, Uganda, Sienna Leone ve Liberya.
Başkanlık Sistemi nedir?
Başkanlık Sistemi; yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan, yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde, yürütmenin iktidar olanaklarını genişleten bir hükümet sistemidir.
SİSTEMİN TARTIŞILAN YÖNLERİ
Başkanlık Sistemi ABD dışındaki ülkelerde tam anlamıyla yerine oturmamıştır. En önemlisi de parti disiplininin olduğu ülkelerde çalışmasının imkansızlığıdır. Avrupa’dan ve bizden farklı olarak ABD’de Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler disiplinli bir yapıya sahip değildir. Avrupa’daki tüm parti sistemlerinden farklı olarak ABD’de partiler arası ideolojik ayrılık yoktur. Tek bir liberal partinin içindeki eğilimler olarak nitelendirildiklerinden parti grup kararlarına da bağlı değildirler. Başkanlar ve kongre çoğunluğu farklı partilerden bile olsa yasamayürütme arasında işbirliği sağlayarak dengeleri koruyorlar. Tarihte ve günümüzde böylesine disiplinli partilere dayalı yönetimlerde ABD tipi başkanlık rejiminin uygulaması kaos getirdiğinden sonuç daima askeri darbelerle sonuçlanmıştır. İyi de bizler bugün dahi işi gücü, sorunları bir kenara bırakmış, demokrasi naraları ile yıllardır darbe ve darbecilerle uğraşmıyor muyuz? Şimdi de Başkanlık Sistemi uğruna dertsiz başımıza dert mi açacağız? Olay bu mudur...?