Günlerdir haber kanallarında “vicdani ret” kelimelerini işitiyoruz.
Benim gibi oğlum da bedelli askerlik kararının tartışıldığı şu günlerde sık sık telaffuz edilen bu kelimelerin anlamını tam çözememiş olacak ki; “Vicdani ret de nedir?” diye sordu.
Ik-mık etmemek için soruyu kendi üzerimden savuşturup eşime yönlenerek, “Ya hakikaten şu vicdani ret meselesinin tam olarak açılımı nedir? Yoksa açılımlarımıza bir yenisi daha mı ekleniyor? Benim anladığım askere gitmeyi reddetmek. Peki bugüne kadar gidenlerin vicdanları yok muydu? Ya askere gidip orada şehit olan Mehmetçiklerimizin vicdani ret hakları... Benim bildiğim verilen haklar geri alınırken problem çıkar. Bu iş Türkiye’ye uyar mı?” şeklindeki sorularımı ardı ardına sıraladım.
Askerlik söz konusu olduğunda, gençliğinde Kıbrıs’ta iki yıl askerlik yapmış olduğundan dolayı son derece hassas olan eşim düşünceli bir şekilde, sorularımı yavaş yavaş yanıtlamaya başladı.
“En basit anlamıyla vicdani ret ahlaki tercih, dini inanç ya da politik nedenlerle askere gitmeyi ret edilmesidir.”
Ben hemen atılıp, “Vicdani reddin gerekçeleri nelerdir? Kişi neden vicdani retçi olur?” dedim.
Eşim devam etti:
“İnsanları, vicdani retçi olmaya yönelten çeşitli nedenler vardır. Kişi emir almak ve vermek, itaat etmek ve hükmetmek istemiyor olabilir. Şiddet kullanmayı ve insan öldürmeyi öğrenmeyi istemiyordur. Savaşlara karşı olabilir. Ordulara hizmet etmek istemeyebilir. Yehova Şahitleri örneğinde oluğu gibi dini inançları gerekçesiyle her türlü şiddete karşı olabilir. Politik görüşleri doğrultusunda ordusuz, sınırsız, devletsiz, özgür bir dünyada yaşamak istiyor olabilir.”
Ben, “İyi de bugüne kadar sorgusuz sualsiz askere alınan, birkaç ay sonra ellerine silah tutuşturulup çatışmalara gönderilen gençlerimiz şiddet kullanmaya çok mu meraklıydılar? Savaş aşığı mıydılar? Nasıl bir saçmalık bu? Dünyada ya da Avrupa’da vicdani reddin hukuki durumu nedir?
Eşim; “İngiltere ve ABD’de profesyonel orduya geçilmiş durumda. Yunanistan hariç bütün Avrupa Birliği üyesi vicdani ret hakkını tanımıştır. Yunanlı yetkililer de yakında bu yönde adımlar atılacağını bildirmişler.”
Konu hakkındaki hassasiyetini bildiğimden “vicdani ret” konusundaki sorularıma bir süre ara verebilmek için bilgisayarın başına oturdum. Böylece sohbeti bile sıkıntı yaratan konu hakkında internetten pek çok şey öğrendim.
Ve ne yalan söyleyeyim.. Bu iş bize uymaz.
Hele bunca şehitten sonra...