HABERTÜRK

Ve sandığa gidemeyenler


14 Eylül 2010

Bugün sizlere geçirdiğimiz referandumun yorumlarını yapmak yerine, vatandaş olarak sizlerle fikir alışverişi yapmak istiyorum.

Kim “evet” dedi, kim “hayır” dedi... Ben sık sık “hayır” diyeceğimi yazdım. Hatta sırf oy kullanabilmek için pazar günü İzmir’den kalkıp İstanbul’a geldim.
Sadece şunu sormak istiyorum, “neden millet olarak hemen bayram ertesi sandığa gitmeye zorlandık.”

12 Eylül tarihinin birilerine ders vermek adına anlamı olsa da, bayram sonrası olması kimseyi düşündürmedi mi?

Çalışan kesimin bir bayram tatili var. Hava şartları da göz önüne alınacak olursa doğal olarak insanlar tatile gitmek isteyecekler. Sırf oy kullanmak için ya tatillerinden dönmeyecekler, ya da son gün yollara döküleceklerdi.

Okullar deseniz ayın 20’sinde açılıyor. Sandık derdi olmasa, kimsenin bayram rehavetinden çıkıp haldır haldır dönmek gibi bir mecburiyeti yoktu.

Türkiye’nin referandum haritasının yanına bir de referandum yolunda ölenlerin haritası konursa ne demek istediğimi sanırım daha net anlatmış olacağım.

işte bazıları; Gaziantep ve Adıyaman’da oy kullanmaya giden iki ailenin otomobilleri şarampole yuvarlandı. 3 kişi öldü 3 kişi yaralandı. İzmit yolunda kaza... Aydın yolunda kaza... (Bu kazada arkadaşım DP eski Kadın Kolları Başkanı Ayşe Saylı evladını, kayınvalidesini kaybetti. Bir çocuğu da ağır yaralı. Ayşe Saylı ve ailesi sadece vatandaşlık görevlerini yerine getirmek için Bodrum’dan Ankara’ya yola çıkmışlardı.)

Konuyu gündeme alma nedenim sadece tanıdıklarımın kaybı değil, 49 milyonu aşkın seçmenin yüzde 80’ine yakını sandık başına gitmiş. Bir milyon 164 bini ise sandığa gitmemiş. izmir’de bile yaklaşık bir milyon kişi oy kullanmamış. Yani, ya tatilciler tatillerini yarıda kesip yollar da telef olmak istemediler, ya da işte böyle telef oldular.

Bir de neden sandıklar alışılmışın dışında saat dörtte kapandı? Herkesin iki ayağı bir pabuca sokuldu. 12 Eylül darbesini izleyen 1982 referandumu yapılırken, seçmenlerin sadece yüzde dokuzu sandığa gitmemiş.

Sevgili okurlar, Schiller bir cümle ile intikam duygusunu çözmüş.

Bir insandan intikam almak istiyorsanız onu unutun. Yok ben illaki intikam alacağım diyorsanız, bunu kaba kuvvete dökmeden akıl yolu ile yapın.

Anlayana...