İzmir, Türkiye’nin üçüncü büyük kentidir. Kuzeyde Madra Dağları, güneyde Kuşadası Körfezi, batıda Çeşme Yarımadası’nın Tekne Burnu, doğuda ise Aydın, Manisa il sınırları ile çevrilmiş İzmir, batıda kendi adıyla anılan körfezle kucaklaşır.
Girintili ve çıkıntılı kıyı bandı doğal olarak sayısız güzellikte koy ve plajların oluşumu ile sonuçlanır. Gümüldür, Özdere, Foça, Karaburun, Çeşme sahil ve plajları İzmir için büyük bir turistik önem taşımaktadır.
Öte yandan aynı doğal yapı, bir çok balıkçı barınağının veya yat yanaşma yerlerinin oluşmasına neden olmuştur. Bu özellikleriyle İzmir doğal bir turizm ve liman kentidir.
Yani huzurlu, modern, çağdaş bir kenttir. İzmirliler de laik, modern, sıcak kanlı, candan insanlardır. Kadınları güzel, erkekleri yakışıklıdır.
İzmirliler “İzmirliyim” demekten gurur duyarlar. Ülkemizin içinden geçtiği şu karmaşık günlerde tek kendinden ödün vermeyen şehir olma unvanını İzmir ve İzmirliler her şeye ve herkese rağmen ellerinde tutmayı başarmışlarlar.
Başarmaya devam edeceklerdir.
Çünkü İzmir Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda yaşayan , Atatürk ilkelerinden ödün vermeyen insanların yaşadığı bir şehirdir.
Her fırsatta gururla söylerim ben de Atatürk gibi Selanik kökenliyim. Anne tarafım Selanikli’dir. Baba tarafım Giritli...
İzmir’in mozaik yapısının birebir örneklerinden biriyim.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in İzmir’de yaptığı bir konuşmada, “İzmir burnu akmış, kir pas içinde çocuk gibi. İzmir’de bir şeye engel olma zihniyeti, çözümün bir parçası olmaktan daha öne geçiyor” sözleri üzerine bugün bir çok köşe yazarının tepkilerini okuyacaksınız.
Ben kendimizi savunmak dahi istemiyorum.
Evet, biz böyleyiz. Böyle mutluyuz. Belki bazen sümüklü çocuk gibiyiz, bazen kaprisliyiz, bazen de dört tekerine fren takılmış araba gibiyiz. İzmir huysuz ama tatlı bir kadın gibidir.
‘Bize oy verin size hizmet getirelim’ diyerek, aba altından sopa gösteren zihniyetler İzmir’de hep kaybetmiştir.
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş: “İzmir’de neden gecekondu var? İnsanlar o gecekonduyu yapmaya neden İzmir’e gelmiş? Tabii ki aş olduğu ve iş olduğu için gelmiş. Niye Konya’da yapmamış. Çünkü Konya’da iş yoktu, aş yoktu. Konyalılar buraya geliyor. Bu bizim zenginliğimiz” derken o kadar doğru bir noktaya parmak basmış ki...
İzmir göç ile geleni aç bırakmaz. Böylece hepimiz İzmirli oluruz.
Yani İzmir’i göç ile de bölemezler...
Uğraşmayın İzmirimle...!