HABERTÜRK

Türkiye’nin şiddet şehirleri


26 Ekim 2010

Sevgili kıyı şeridinde yaşayan vatandaşlarım, sizlerle bir önceki yazımda beni bile çileden çıkaran bir araştırmanın sonuçlarını paylaşmıştım. Yerimin yeterli olamamasından dolayı konu yarım kalmış ve bugün için devam edeceğimi belirtmiştim.
HEGEM (Hayat Boyu Eğitim ve Gelişim Derneği) öyle bir çalışmaya imzaya atmış ki, şaşkınlığımı hala saklayamıyorum. Zaten sizlerden de önceki yazıma o kadar çok e-mail ve tepki geldi ki, şaşırmakta ne kadar haklı olduğumu sayenizde teyit etmiş oldum.
HEGEM’in yaptığı araştırmayı ve sonucunu bir kez daha hatırlamanız için sizlere aktarayım; Türkiye’nin şiddet haritasını gösteren bir çalışma, dikkatleri ‘hayırcı coğrafya’ya çekiyormuş.
Bu sonuca da kısaca şöyle varmışlardı; Bir grup üniversiteli çocuk Bornova’da karton kutuda uyuklayan kediye önce köpeklerini saldırtıyorlar, sonra da hızlarını alamayarak kedinin kafasını ezerek kendileri öldürüyorlar.
Aynı hafta İzmir’de iki yaşlı çift de evlerinde dövülerek öldürülmüş.
Diğer bir örnek ise gece yarısı İzmir sokaklarında dolaşarak genç kadınları öldüren seri katil idi.
Ben de HEGEM’e şu soruyu yöneltmiştim; Bu olaylar İzmir’de yaşansa da, suçluların gerçek İzmirli olduğundan emin misiniz?
Tabi ki değillermiş...
Hani derler ya “Çamur at izi kalsın...”
“Hayır” oyu çoğunlukta çıktığı için demek ki bizler asi ruhlu insanlarız. Koyun gibi güdülmeye müsait değiliz. Bu nedenle de Türkiye’nin sahil şeridinin tamamında “suç potansiyeli yüksek” insanlar yaşamaktaymış.
HEGEM’e bir de soruları şöyle soralım; “İzmir’in ve Türkiye’nin diğer sahil şeridinde bulunan illerin her yıl aldıkları ortalama göç oranlarını biliyorlar mı?
Siirt’te tecavüz edilen çocuklar, Malatya’da öldürülen yabancılar için ne düşünüyorlar?
Peki Doğu ve Güneydoğu’da işlenen töre cinayetleri, faili meçhul cinayetler hangi suç grubuna girmekteler?
HEGEM’e göre illerin risk listesini sizlere tek tek hatırlatayım; İzmir, Manisa, Aydın, Balıkesir, Uşak , Kayseri, Antalya, Muğla, Tekirdağ şeklinde gidiyor.
İzmir’e yeri geldi “faşist” dendi, yeri geldi “gavur...”
Ama “potansiyel suçlu” diyen hiç çıkmamıştı.
Bunu da gördüm ya...!
“Hayır”da gerçekten “hayır” varmış.