HABERTÜRK

Türkiye’de değişime uğramak


17 Eylül 2014

2014-2015 eğitim ve öğretim dönemi başladı. Üç aylık yaz tatilinin ardından 16 milyon 400 bin öğrenci ve 873 bin öğretmen pazartesi günü ders başı yaptı ve herkes yollara döküldüğünden İstanbul trafiği yine felç oldu.

Türkiye’de değişmeyen ve büyük ihtimalle hiç bir zaman da değişmeyecek olan bir tek şey bilirim o da İstanbul trafiğidir. Hele hele okullar açılınca...

En çok değiştiğini bildiğim (her değişiminde şaşkınlığımı gizleyemediğim )şey ise ülkemizde ki eğitim sistemi ve Üniversite sınav sistemidir.

Farkındaysanız üniversiteye giriş şekli neredeyse her yıl değişikliğe uğruyor.

Önceleri tek sınavdı, ikiye çıktı, sonra 6’ya çıktı.

Katsayıda sık sık değişiklik oldu. Hatta YGS bu yıl son kez yapılabilir.

Seneye adaylar yeni bir sistemle karşı karşıya kalabilir. Bu durumda da adayların kafası allak bullak.

Çünkü, sınava hazırlık genellikle 2 yıl önceden başlıyor. Son bir yılda eksik kalanlar tamamlanıyor.

 Şimdi lise 2’de olan bir öğrenci, iki yıl sonra nasıl bir sınav sistemiyle karşı karşıya bilemiyor.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı; “2016’da sistem değişebilir. 2015’te bambaşka bir format ile adaylar sınava girebilir. YGS ve LYS’nin yerini başka bir model alabilir.” açıklaması yaparak beni hiç şaşırtmadı. Yıllardır bir türlü oturmamış skandallarla dolu bir sistem ve ne yapacağını bilemeyen şaşkın bir gençlik.Ve bu gençlikten medet uman bir medeniyet...

NEDEN AÇILDI?

Diyarbakır, Şırnak ile Hakkari’de bazı sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin desteğiyle Kürtçe eğitim verecek 3 okul açıldığının haberlerini duymuşsunuzdur. Ben daha “ nasıl olabilir ?” şeklinde ki şaşkınlığımı üzerimden atamadan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, kentte açılan okulla ilgili soruşturma başlatmış.

Diyarbakır’da açılan ve Kürtçe eğitim vereceği söylenen okul, Diyarbakır Valiliği tarafından mühürlenmiş. Yüksekova’daki okul için ise kapatılma kararı alınmış.

İyi de bu okullar neden , nasıl ve hangi amaca hizmet vermek için açıldılar? Eski köye yeni adetten açılan bu okulların açılmadan önce Kürtçe ders verecekleri bilinmiyor muydu? Okul iznini nasıl almış olabirler?

Türkiye belli bir değişim sürecinden geçerken açılan, kapanan bu okulların hesabını kime soracağız?