HABERTÜRK

Türk mucitler


04 Ekim 2014

* ŞİŞME CAMİ

Türk mucitlerin son icadını biliyor musunuz? Şişme cami.

Yanlış okumadınız resmen şişme cami yapmışlar. Haberi duyduğumda önce şaka zannettim meğerse gerçekmiş. Bir şirket tarafından resmen şişme bebek, şişme yatak yapar gibi şişme cami yapmışlar.

Şirket sahibi “Şişme cami, festival alanları, piknik alanları ve şenliklerde mescit olmayan bölgelerde kullanılmaya uygun ve hemen kurulabilir niteliktedir. 5 dakikada kurulumu ve kolay depolama olanağı ile şişme cami size bir sürü kolaylığı bir arada sunmaktadır” diyerek ürününü tanıtıp reklamını yapıyor.

Her ne kadar şişme camiyi görenler “Tövbe Estağfurullah” deseler de inanıyorum ki içerde imam gördükleri an saf tutarlar.

* BATMAYAN MAYO

2006 yılında Mahmut Gimns ve Ömer Gümüş tarafından bulunmuş. Amacı, yüzmeyi bilenlerin bile çok daha uzun süre yorulmadan yüzmesini sağlamakmış. Ayrıca yeni yüzme öğrenenler için risksiz ve güven içinde yüzme olanağı sağlıyormuş.

Boğulmamak için panik yapan insanlar suda dik durmaya çalıştıklarından suyun
 içine daha çok batarlar. Fakat bu mayonun içine gizlenmiş eklerle bel çevresi şişerek can simidi görevi gördüğünden suda dik durabiliyorlarmış.

Yüzerken bacağa giren kramplar çok kötü neticelere sebep olabileceğinden batmayan mayo ile bu ihtimal azalıyormuş.

2014 yılında olduğumuza göre demek ki bu mayo icat edileli 8 sene olmuş. İçiniz de plajlarda hiç bu mayodan gören oldu mu? Ben görmedim de...

* SUSUZ ÇAMAŞIR

“Su olmadan çamaşır yıkayan çamaşır makinesi” hayatımıza girmek üzere desem...

Bütün dünya küresel ısınmaya çözüm ararken, beyaz eşya üreticileri de yeni teknolojilere yönelmeye başlamışlar.

Daha az enerji tüketen eşyaların yanı sıra ilginç bir ürün piyasaya çıkmış.
Airwash adlı teknoloji ile bu çamaşır makinelerinde su ve deterjan kullanılmadan temizlik mümkün olacakmış.

Nasıl mı?

Makinede bulunan fan üzerinden temiz hava içeri alınıyor ve ısıtıcıdan geçiriliyor. Kazana verilen sıcak hava, kıyafetlerdeki bakterileri, zararlı mikroorganizmaları ve kötü kokuları ayrıştırıyor. Son adımda hava, boşaltma kanalı ile dışarıya atılıyor. (Bana sanki bir nevi kuru temizleme gibi geldi.)

Tabi bu durum benim gibi ‘susuz temizlik olmaz’ diyenleri ne kadar tatmin eder bilinmez.