Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in İzmir’de din görevlileri önünde yapmış olduğu konuşmada, “Farklı bir dindarlıkları var. İzmir’in bu dindarlığının biraz irfan geleneğine ihtiyacı var. Öyle olduğu için de bu tesadüfü değil, çok güzel bir tavaffuk, bir tasavvuf profesörünün, irfan geleneğinden geçmiş, onu özümsemiş bir arkadaşımızın İzmir’e müftü olarak atanması tesadür değildir” şeklinde sarf ettiği sözler bildiğiniz üzere gelen tepkiler üzerine, kendisi tarafından farklı bir versiyonla yeniden düzenlendi.
Ama laf ağızdan bir kere çıkmaya görsün... Gideceği yer, vermek istediği mesaj alınmış olur. Ya da şöyle söyleyeyim; Arif olanlar, çoktan anlamıştır.
AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli’nin Diyanet İşleri Başkanı’nın konuşmasına karşın açıklaması şöyle olmuş:
“İzmir’in önemli ve özel bir yer olduğunu söylemiş. Kıymetli bir müftüyü İzmir’e atadıklarını söylemiş. ‘İzmir bizim için önemlidir’ demiş. İzmirliler farklı olmayı seviyor, bunun ifade edilmesinden hoşlanıyorlar. Diyanet İşleri Başkanı da İzmirliler’e iltifat etmiş.”
Bu arada İzmir’e atanan yeni müftü Ramazan Uslu, Kestane Pazarı Kur’an Kursu’nda eğitim almış. Yani Fettulah Gülen’in zamanında idarecilik yaptığı yerde...
Gelin bu atama üzerine bir de bizler Diyanet İşeri Başkanı’nın sözlerini tercüme edelim. Biz İzmirliler’e iltifat mı edilmiş yoksa hakaret mi, hep beraber olayı anlayalım...
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel:
AKP’nin İzmir‘e yönelik karalama, aşağılama ve nefret söylemleri sınır tanımadan devam ediyor. İzmir, Atatürk’ün deyimiyle ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ bir kenttir.
CHP Milletvekili Mehmet Ali Susam:
Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bütünleştirici bir görevi olan Görmez, sözleriyle ayrımcılık yapmıştır. Böyle bir mevkide bulunan bir dini görevlinin ayrıştırıcı değil bütünleştirici, siyasetten uzak, herkese eşit mesafede olması gerekmektedir. Kendisini sözlerini düzeltmeye davet ediyorum.
CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray:
Bu sözler İzmir’i ‘gâvur’ zanneden, çağdışı bir anlayışın uzantısı olabilir. İzmir’de bu gezegenin hiçbir yerinde görülemeyecek bir hoşgörü ve toleransa kaynaklık yapan bir irfan geleneğinin pratik tezahürlerinden habersizdir. Diyanet İşleri Başkanı’nın elinde imanometre mi var?
BEN...
AK Parti’ye oy vermeyen bütün İzmirliler, yani ben ve benim gibiler... Bizler farklı dindarlar değiliz. Hepimiz Müslümanız. İlim, irfan sahibiyiz. Sadece din ve devlet işlerini birbirİne karıştırmayız, O KADAR...!