İstanbul’da derbi sonrası çıkan olaylar günlerdir yazılıp çizilmekte. Ezeli rakip iki takım maç yaptı. Sonuç olarak da bir taraf kazandı. Maçı seyretmeye gelenler kadar gelmeyenler de böyle bir sonuç çıkacağını bilmektelerdi. Hınca hınç dolu sahada evden maçı izlerken ilk gözüme çarpan ailelerin kucaklarındaki küçücük çocuklar olmuş ve kendi kendime söylenmeye başlamıştım: “Hangi aklı başında anne baba, bu yaştaki çocuklarını alıp böylesine kudurmuş bir kalabılığın içine girer? Aklım almıyor. Bu aileler hakkında suç duyurusunda bulunmak lazım.”
Ve sanki içime doğmuş gibi korku ve endişelerimin hemen hepsi maç sonrası fazlasıyla gerçekleşti.
İnsan gibi maç seyretmeyi bilmeyen, kendini taraftar sayan insanlıktan çıkmış tipler, maç sonrası yapmadıklarını bırakmadı. 47 kişi gözaltına alındı, polis otoları devrildi, yetmedi yakıldı. Olaylara katıldıkları tespit edilen 12 çocuk ailelerine teslim edildi.
36 kişi yaralandı; 9 polis otosu, 6 ambulans, 1 itfaiye aracı, 13 reklam panosu zarar gördü. Küçücük birçok çocuk, ailelerinin elinden kopup kayboldu.
Giresun’daki kutlamalarda Kemal Aycı yaşamını yitirdi. İstanbul’da oturduğumuz evin çevresi dahil her yerde havaya ateş açıldı, silahlar patladı.
Sonuç ?
Kardeşim, siz taraftar mısınız yoksa manyak mı?
CHP’de taşlar oturuyor
Genel Merkez’in desteklediği Oğuz Kaan Salıcı ve Gürsel Tekin’in desteklediği iddia edilen Ali Özcan’ın yarıştığı CHP İstanbul İl Kongresi’nde ipi göğüsleyen taraf Salıcı oldu. Kongrede başka ilginç bir gelişme daha yaşandı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e yakınlığı ile bilinen bazı isimler de kurultay delegeliğine seçildi. Bu gelişme üzerine, Sarıgül’ün ‘’CHP’nin Büyükşehir Adayı’’ olmak istediği iddiası kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Eh, bence bu saatten sonra Sarıgül’ün CHP’den aday gösterilmesi kadar normal bir şey olamaz.
Ankara’nın ardından İstanbul’dan da zaferle çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun temmuz ayındaki olağan kurultaya daha rahat ve güçlü gitmesinin de yolu açılmış oldu. Kurultayda, Parti Meclisi seçimlerinde de çarşaf liste uygulamasına gidileceği ve burada da Kılıçdaroğlu’nun işaret ettiği isimlerin PM’ye gireceği son dedikodular arasında.
Benim ise bütün bu gelişmelerden çıkardığım tek bir sonuç var: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sonunda CHP’nin içindeki ayak oyunlarıyla başetmeyi, ancak onlar gibi dans ederek öğrenmeyi başardı.