HABERTÜRK

Söz gençlerde


23 Mayıs 2015

 

7 Haziran’da gerçekleşecek olan seçimlerde (daha önce de yazmıştım) 18-30 yaş aralığında olan 8 milyon 328 bin 610 erkek, 8 milyon 73 bin 673 kadın olmak üzere toplam 16 milyon 402 bin 273 genç oy kullanacak.

Ayrıca 2.5 milyon genç de ilk defa oy kullanacak. 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı seçiminden sonra 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne kadar da 18 yaşını dolduran yurt içinde 1 milyon 47 bin 192, yurt dışında 56 bin 66 yeni seçmenimiz oy kullanacak.

Yani aşağı yukarı yurt içinde ki 53 milyon 765 bin 231 ve yurt dışında ki 2 milyon 867 bin 658 seçmenin, 19 milyona yakın bir rakamı genç nüfustan oluşmakta. Bu nedenden dolayı bu hafta ben de sık sık gençlerle sohbet ederek onların siyasi gelişmeler ve seçimler konusunda ki görüşlerini dinledim. Hep söylerim; aklı olan, kazanmak isteyen önce gençlere kulak verir.

 

NELER SÖYLEDİLER

 

Ben de gençlere sordum;

-Ülkemizde uygulanan seçim sistemi hakkındaki düşünceleriniz nasıl?

ES: Pek de olumlu sayılacak düşüncelerim yok. Bir kere şu baraj meselesi rezalet! “Baraj” dediğimiz nedir? Bir gücün önüne konan “engel”dir. Böyle şey mi olur? Yüzde 3 ya da 5 ya da 10, her neyse! Mecrasında gürül gürül akan suyun bir bölümünün denize kavuşamaması... Bu doğaya da aykırıdır, demokrasiye de, insan haklarına da, eşitlik ilkesine de!

-Şu an süregelen seçim atmosferi hakkındaki düşünceleriniz?

MÖ: Bu seçimlerde CHP’yi ilk kez savunma pozisyonundan çıkmış gibi görüyoruz. Eski çalışmalarından, olumlu anlamda daha farklılar. MHP için de benzer izlenimler edindik. AK Parti ise, belki ilk defa savunmaya çekilmiş durumda. Sanki çok büyük bir korku içindeler. Cumhurbaşkanının tavrını ise gerçekten izah edilemez buluyoruz. Halkın oyuyla seçilmiş olmak Cumhurbaşkanını “Cumhurbaşkanı” yapar, “Başbakan” yapmaz.

Ama bu seçimlerin -ve siyasetin- gündemini belirleyen bir parti var ki, yüzde 10 barajını aşsa da aşmasa da seçimin galibi şimdiden odur: HDP.

-Geçmiş seçimlerde sosyal medya yoktu.Geçmişteki ve bugünkü seçimler hakkında ne düşünüyorsunuz?

ES: Geçmişle bugün arasındaki en önemli fark, iletişim dünyasının, reklamcılığın ve reklam mecralarının geçirdiği değişimdir. Şimdi çıt çıkarsan, anında herkes, hem de bütün dünya duyuyor. Hatta belki de olduğundan daha büyük bir ses halinde yankılanıyor.

Şimdi birileri, birilerini dövüyorsa, çalıyorsa, çırpıyorsa, ekmek, kömür, pirinç dağıtıyorsa bunların hiçbiri gizli kalamıyor. Ama sanki herkes daha gözü kara davranmaya başladı.

Bağıra bağıra konuşuyorlar; daha milliyetçi, daha dinci, daha saldırgan olmaya sıvanıyorlar.

Bütün bunlar da, “sahici” olmalarını engelleyen kusurlar haline geliyor. Bence sakin konuşan, kendine ve insana güvendiğini daha çok hissettiren, daha “sahici” olan kazanacaktır.