Çok uzun zamandan beri susturulmuş olan, konuşmaya korkan, ürkek bir tavşan misali yaşayan vatandaşlarımız Kılıçdaroğ-
lu'nun CHP Genel Başkanı seçilmesiyle sanki bir anda silkinip kendine geldi. Bugüne kadar gelen e-mailleri yayınlamaktan ben bile çekinir olmuştum. İşte şimdi "o" gün bugün:
★
Sayın Kalyoncu,
Siyaset halkın katılımı, halkın istek ve ihtiyaçları çerçevesinde oluşuyor. Bu da halkın kültür seviyesi, gelenek görenekleri, yaşam biçimini, istek ve ihtiyaçlarını belirliyor.
Halkı kümelere ayırdığımızda kümelerin kişi çokluğu farklılıklar gösterecektir. Batı kültürü düzeyinde olan nüfus, toplam nüfusumuzun yüzde 5'ni aşar mı bilemiyorum. Fakat bu küme, bağımsız laikT.C. medeni kanununun çizdiği yaşam biçimi ağırlıklı, güçlü ekonomi, güçlü ordu, tek millet, tek vatan, tek bayrak idealindedir. Kılıçdaroğlu halkın kültürü, gelenek görenekleri ve ihtiyaçlarına yöneldi. Halka indi.
Oy deposu orada ve iktidara talip. Saygılarımla Hakkı Sürücü
Cevap: Sayın Sürücü, bu yaşıma kadar Türkiye Türk, Kürt, Sünni, Alevi, Çerkez diye bir ayrımcılıkla, yani sizin deyiminizle kümeleşmeler içinde yetişmedim. Ta ki son 10 yıl öncesine kadar.
★
Sayın Kalyoncu,
Bugünkü yazınızı okudum. Size katılmamak mümkün mü? Bugün Başbakan'ın TOBB'daki konuşmasını dinledim. İnanın çıldırmamak elde değil. Oradakiler korkudan hiçbir tepki gösteremiyorlar. Bu kadar vatandaşına duyarsız bir kişi nasıl bu mevkiye geldi? İnsanları dini kavramlarla uyutuyorlar (bunu yeni yeni anladım. Biraz geç oldu ama..)
Zonguldak'ta 30 insan ölmüş hiçbir acı, üzüntü duygusu olmaz mı insanın içinde. Gelişmeler içimize biraz su serpti. Nesrin Zeynep Titiz
Cevap: Nesrin Hanım duyarlı düşüncelerinizi paylaşmanızdan son derece mutlu oldum. Umarım düşüncelerinizi çevrenizle de paylaşırsınız. 'Bir elin nesi var; iki elin sesi var' derler.
