HABERTÜRK

Siyaset ve siyaset etiği...


17 Temmuz 2010


Boş yere büyüklerimiz; "Siyasetin okulu olmaz; malzemesi insandır. Siyaset uzun soluklu bir uğraştır" dememişler. Bir de bir noktayı sık sık vurgularlar; Siyaset etiği...
Tecrübelerine dayanarak söyledikleri gibi; siyaset etiği yaşanarak öğrenilen bir uğraş. Ama burada karşınızdaki insanın karakter yapısı, algılama gücü, hırsları da önemli bir rol oynamakta. Hırsın bir insanı nasıl yok ettiğini, ne durumlara düşürdüğünü siyasetin içinde geçirdiğim uzun yıllar boyunca belki de binlerce kez gördüm.
Bazı insanlar "lider" ruhu ile doğarlar. Tarzları ile bu durumu karşı tarafa yansıtırlar. Siyaseti kendilerine yaşam şekli edinmiş insanlar içinde bu durum geçerlidir.

TEPEDEN İNMELER VAR
Siyasetçiler zamanla insanlarla iletişim kurabilmek için onlara nasıl hitap etmeleri gerektiğini öğrenirler. Zaten bunu başarabilenler siyasi arenada uzun yıllar yerlerini korurlar. Köylüyle köylü, işçiyle işçi, sanayici ile sanayici, iş adamı ile iş adamı olmayı öğrenmişlerdir. Bukalemun misali...
Kendilerine ters gelip de bu durumu eleştirenler ise taşın altına ellerini koyduklarında bir bakarlar ki kendileri de bukalemun olmuş. Bir de tepeden gelme siyasetçi örneği vardır. Onların ömürleri uzun süreli olmaz. Kendi çevreleri ile bu işi yürütebileceklerini sanırlar.
Ama iş işten çoktan geçmiştir. Çünkü siyasi etiği öğrenmekte geç kalmışlardır. Siyasetin etik ile ilişkisini ortaya koyarken, etiğin ne olduğunu açıklamak isterim. Çünkü işin içerisine girdikçe gördüm ki, Machiavelist siyaset, ilkeyle hareket eden ayartıcı sınıf, bu kavramı da hızla tüketmekte. Ama ne yazık ki içeriği hakkında hiçbir şey bilmeden...

PEKİ, NEDİR ETİK?
Etik denilince, yükümlülük, sorumluluk, erdem gibi kavramlar akla gelir. İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlâkî açıdan araştıran bir felsefe disiplini olarak da "etik" kavramını tartışabiliriz. "Neden bugün böyle bir konuya değinme gereği duydun?" sorunuzu duyar gibiyim.
Bilmem...
Anlayanlar anlasın ya da hala anlayamayanlara da anlayanlar anlatsınlar, diye herhalde...