“İzmir futbolda cazibesini yitirmiş. İzmir Fuarı artık eskisi gibi değil. İzmir ideolojiye daldı. İzmir bakımsız. İzmir Belediyesi hizmet vermiyor. İzmir’deki CHP mitinginin adı neden Ergenekon mitingleri ile özdeşleşmiş olan Cumhuriyet mitingi idi?
Kordon eski kordon değil. Hele Çeşme Belediye Başkanı 80 yaşında falan. Çeşme’de çöpler toplanmadığından her taraf pislik içinde. İlle de CHP olacak diye kim olursa seçiliyor. CHP mitingi bekleneni hiç vermedi.”
Yukarıdaki cümleleri dün gece yarısı Kanal 24’ün ‘Nerede Kalmıştık?” adlı tartışma programında duyduğumda kan beynime sıçradı, yattığım yerden fırladım. O kadar yüksek sesle söylenmeye başlamışım ki, uyumaya çalışan eşimin uyarılarını dahi duymadım.
Sonunda beni delirten şeyin ne olduğunu anladığında eşim de uykuya veda etmek zorunda kaldı. Nagehan Alçı ve Star Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç almışlar sazı ellerine İzmir’i çekiştiriyorlar. Nagehan Alçı İzmir’e çamur attıkça, Ahmet Kekeç çamuru bulamaç yapıyor.
Şıracı ile bozacı misali..
Nagehan Alçı’nın eşi Rasim Ozan Kütahyalı da bilindiği üzere İzmir düşmanıdır. Tencere kapak misali birbirlerini pek güzel bulmuşlar. 2009 yılında ülke gündemine oturan DTP konvoyu sırasında yaşananlar sonrası kaleme aldığı ‘’Faşizmin başkenti İzmir’’ yazısıyla büyük tepki toplayan Taraf Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, kente saldırılarını sürdürmeye devam etmişti.
Şimdi de karısı...
Nagehan Alçı ve iktidar yanlısı gazetenin yazarı Ahmet Kekeç gece yarısı uykularımı kaçırmayı başardıklarına göre bir İzmirli olarak benim de iki çift laf etmem, onlara meydanı boş bırakmamam lazım.
Öyle değil mi? Hatta belki sizlerin de ekleyecek cümleleri vardır... İzmir’e, İzmir’in sorunlarına bizler laf söyleriz ama dışarıdan hiç kimseye laf söyletmeyiz. İzmir’e, İzmirlilere toz kondurmayız. Bizi biz yapan, kuvvetler birliği oluşması gerektiğinde kenetlenmemizi sağlayan, damarlarımızda akan İzmirlilik kanı değil midir?
Ne mutlu İzmirliyim diyene!