2015 Genel seçimlerine 6 ay kala CHP İstanbul İl Başkanlığı’na (Milletvekili adayı olacak olan il başkanlarının istifa etmesi zorunluluğundan dolayı ) Murat Karayalçın atandı.
Karayalçın gibi bir siyasetçinin tabir yerinde ise ‘attan inip eşşeğe binmesinin’ nedenini bir türlü anlayabilmiş değilim.
Sayın Karayalçın’nın siyasi geçmişine bakalım, 1989-93 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yaptı.1993-95 arasında Başbakan Yardımcısı, 1994-95 arasında Dışişleri Bakanı oldu.
2009 Yerel Seçimleri’nde CHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday oldu. (Ancak seçimleri kazanamadı.)
2012-14 arasında CHP Parti Meclisi üyeliği yaptı.
17 Aralık 2014 tarihinde CHP İstanbul il başkanlığına atandı.
Yani, Dışişleri Bakanlığından İstanbul il başkanlığına.
BAŞA DÖNDÜ
Siyasette ‘ne görev verilirse yaparım’ mantığı ancak gençseniz ve siyasete yeni başlamısanız geçerlidir. Bir de siyasetten fazla bir beklentiniz kalmamış ise ya da partinin kargaşa içinde bir durumu olup da seçimlerden fazla bir umudu yoksa, böylesine önemli görevler almış bir siyasetçi İl Başkanlığı görevini kabul eder ve de siyaset sahnesinde başa döner.
Bir de şunu sorayım, Yıllarca Ankara’da yaşamış eski bir bakan neden İstanbul il başkanlığına atanır?
Ana muhalefet partisi CHP İstanbul’da il başkanlığı yapacak isim bulamamış olabilir mi?
Bu gelişme ister istemez (genel seçimlere 6 ay kala) CHP hakkında beni sorgulamaya itti.
Çünkü, Karayalçın’ın İstanbul İl başkanlığı görevini kabul etmesi ve zamanlaması bana rahmetli Ersin Faralyalı’yı hatırlattı.
İL BAŞKANI OLDU
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı, TOBB başkanlığı, İktisadi Kalkınma Vakfı ve TÜSİAD Yönetim Kuruluğu Üyeliği, 19. Dönem İzmir Milletvekilliği ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapmış olan Faralyalı da 1998 yılında Demokrat Türkiye Partisi İzmir İl Başkanlığı görevini kabul etmişti. Çünkü hem siyasetten bir beklentisi kalmamış, hem de Demokrat Türkiye Partisi’den o yılki seçimlerde zaten hiç umut yoktu.
CHP genel merkezinin cadı kazanından farksız olduğu, teşkilatlarda ki sıkıntılar ,hatta parti içi demokrasinin CHP’de bile tartışılır hale geldiği tartışılırken. Dışişleri eski Bakanı Murat Karayalçın’ın İstanbul İl Başkanı olarak atanması bir tek beni mi rahatsız etti ya da bir tek bana mı bu kadar anormal geldi? CHP içinde ki bölünmeler, yeni oluşumlar CHP’nin sonunu Demokrat Türkiye Partisi gibi yapmasın da...