Bugüne kadar Kürtleri bahane ederek seçim barajını indirmeyen siyasi partilerin ‘seçim barajı düşürülsün' çığırtkanlıklarına aldanmayın.
Sonuçta ne oldu? BDP adayları seçime bağımsız olarak girdiler ve az sayıda olsa da seçildiler.( Ama gerçek şu ki eğer baraj yüzde on değil de beş olsaydı TBMM'de daha fazla BDP'li milletvekili olurdu.)
Fakat, barajın ısrarla yüzde onda tutulmasının tek nedeni BDP'lilerin sayısının az tutulması değil.
AKP ve CHP yüksek barajı kendileri için de istiyorlar.
Milletvekillerinin arada bir açıklama yapıp seçim barajının düşürülmesi gerektiğinden söz etmelerine sakın aldanmayın.Tıpkı dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istemedikleri gibi...
Unutmayın ki , AKP ve CHP koalisyon partileridir. Baraj yüzde beşe düşürüldüğü taktirde bu partiler büyük ihtimalle parçalanacaklardır.
DEMOKRASİNİN GEREĞİ
Türkiye'de demokrasinin gerçekten var olmamasının temel nedenlerinden biri seçim barajının düşürülmemesidir.Bir diğeri de partiler kanununun çarpıklığıdır.
Ve sırf bu nedenlerden dolayı( %10'luk seçim barajı yüzünden ) halkın bütün kesimi mecliste temsil edilememektedir.
Kısa hatırlatma yapayım;
Son iki seçimde kullanılmış oyların yaklaşık %15-%20'i, 2002 seçiminde yaklaşık %45'i, oyların verildiği partilerin %10'nun altında oy alması nedeniyle seçim barajını aşan partilere dağıtılmıştır.
Halkın bugün sokaklarda olmasının temel nedeni de bu değil midir? Mecliste temsil edilmemeleri...
Sağlıklı bir demokrasi için ilk şart halkın her kesiminin mecliste seslerini duyarabilmesindedir.
Çözüm süreci açısından önem taşıyan yüzde 10'luk seçim barajının indirilmesi tartışmasında AKP ‘Daraltılmış bölge sistemini ‘ yeni bir formül olarak gündeme getirdi.
Kısmen karmaşık olan bu sisteme Türkiye'nin adapte edilmesi ,2015 genel seçimlerinde hayata geçirilmesi mümkün müdür? Bu sorunun yanıtı ayrı bir yazı konusu...
Ayrıca unutmayalım ki bu formülün 2015 genel seçimlerinde hayata geçebilmesi için önümüzdeki yıl Haziran ayına kadar Meclis'te yasalaşması gerekiyor.
KOTİL ADAY
Yüzde 10'luk seçim barajının düşürülmesi konusuna dikkat çekmek için İstanbul'dan Ankara'ya yürümesiyle dikkatleri çeken Aylin Kotil, Beyoğlu Belediye Başkanlığı için aday adayı oldu. İçine Taksim'i de alan ilçenin önemi malum...
Beyoğlu ilçesinde Belediye başkanlığı yapmak anlaşılacağı üzere ateşten gömlek giymek gibi bir şey.
Peki Kotil bu gömleği giyebilir mi? Öyle bir giyer ki...
