HABERTÜRK

Satı Kadın


10 Mart 2010


Dün 8 Mart Dünya Kadınlar günü idi. Bütün köşe yazarları günün anlam ve önemini anlatan klişeleşmiş yazılar yazdılar. Sırf bu nedenle içimden 8 Mart'ın önemini vurgulayan tek satır yazmak gelmedi. Çünkü inancımı yitirdim..
Belki de yaşadığımız günler tarihin her bir sayfasına farklı anlatımlarla yazılacak olduğundan, içimden 'keşke bir başka zamanda dünyaya gelmiş olsaydım' demekten de kendimi alamıyorum. Çünkü benim görüşüm ve inancım, hiçbir zaman tarihin bu sayfaları ile örtüşmeyecek.
Demokrasinin "Hakimiyetin kayıtsız şartsız milletindir" ilkesinin gereği için, ülkemizde neler yapılması gerektiği tartışılırken, demokratik açılımların içeriğinin halen ne olduğu anlaşılamazken, kadınlar için bugün somut çözüm önerisi getirmek mümkün mü?

ÖNCE MUHTAR SONRA VEKİL

Normal şartlar altında birçok somut öneri, kadınların siyasete tam olarak dahil edilmesi yönünde etkili olacaktır.
Fakat ne yazık ki yaşadığımız günler normal değil. İşte bu sebeplerden dolayı bugün sizlere var olan birçok çözüm önerisini yinelemek yerine, Türk parlamento tarihinde, en yüksek kadın milletvekili oranının görüldüğü 5. Dönem TBMM'sine dönerek Satı Kadın'dan bahsetmek istiyorum.
Böylece kadınların bugün içinde bulundukları üzücü durumdan bahsetmekten kurtulmuş olacağım.
Atatürk'ün isteği ile Ankara'nın ilk milletvekili olarak 08.02.1935 yılında seçilen Satı Kadın; 1890'de Kazan'da doğmuş. Babasının ölümünün ardından miras kalan geniş mal varlığına göz diken kişilere boyun eğmemiş. Köyün muhtarlığını üstlenerek aynı zamanda ilk kadın muhtar olma unvanını kazanmış.
Atatürk, karayolu ile İstanbul a giderken Kızılcahamam da mola verdiğinde, kendisini görmek için toplanmış kalabalığın içinden, elindeki ayranı sunmak için sıyrılan Satı Kadın ile tanışmış.

ATA'NIN TAKDİRİNİ KAZANMIŞ

Satı Kadın hali, tavrı ve vermiş olduğu cevaplarla medeni cesaretini ortaya koymuş, Atatürk ün takdirini kazanmış. Nitekim Atatürk Ankara ya dönüşünde dönemin Ankara Valisi Nevzat Tando-ğan'a "Milletvekili olmayı hak ediyor" demiş. Böylece Satı Kadın, meclise seçilen ilk köylü kadın olarak, aynı dönemdeki kadın vekillerden ayrıcalıklı bir özelliğe sahip olmuştur. Bu özelliği sayesinde de köylünün her türlü sorununa çözüm getiren girişimlerde yer alarak, ziraat komisyonunda görev almış.
Sevgili okurlar, sizlere ancak Satı Kadın'ın hikayesine devam ederek içimi dökebilir ve bugünün kadınları için neler hissettiğimi anlatabilirim. Arkası yarın..