HABERTÜRK

Sarhoş cesareti ile telefon açmak


30 Kasım 2014

Eğer sevgilinizden veya eşinizden yeni ayrılmışsanız ya da birine kırgın veya kızgınsanız, bir kaç kadeh içip şöyle bir efkar dağıtmak istediğiniz anlarınız olmuştur.

Ya sonra? İçki şişede durduğu gibi durmuyor. İçtikçe konuşur, içinizi döker ya da atıp tutmaya başlarsınız.

Bir de öyle bir cesaretlenirsiniz ki...

Bakmışsınız eliniz hemen telefona gitmiş. Kızgın olduğunuz kişiyi arayarak sarhoşluğun verdiği cesaretle söyleyemediklerinizi söylemeye kalkarsınız. Hatta hızınızı alamayıp belki de karşı tarafı defalarca taciz edersiniz.

Ertesi gün ayılıp kendinize geldiğinizde ise yaptıklarınızdan, söylediklerinizden bin pişman olursunuz. Hele bir de o kafa ile karşı tarafa telafisi olmayacak şeyler söylemiş iseniz...

Bu duruma da çare bulunmuş.

ABD’de Virginia Üniversitesi’nde okuyan 22 yaşındaki Joshua Anton’ın geliştirdiği akıllı telefon uygulaması, sarhoşken gereksiz yere eski sevgiliyi veya seçili arkadaşları arayarak rahatsız etmeyi 12 saat süreyle engelliyormuş. Benim aklım bu uygulamanın nasıl olacağını hala pek anlamış değil.

Bu telefon benim sarhoş olduğumu nasıl bilecek? Ya da kaç promil alkol aldığımı nasıl hesaplayacak? Veya kaç promil alkol aldıktan sonra sarhoş olduğuma kanaat getirecek?

Olmaz, olamaz hatta imkansız dediğimiz neler neler gördük, öğrendik şu yaşımıza kadar öyle değil mi? Demek ki sıra sarhoş engelleyen telefona gelmiş.

Maziye daldım gittim

Bugün beni maziye götüren albümler elime geçti. Ailemden kalan eski fotoğraflar... Çocukluğumdan beri fotoğrafların benim için anlamı büyüktür. Fotoğraf karelerine bakıp içinde kaybolmayı hep sihirli bulmuşumdur. Özenle saklar ve de korurum. Yine aynı duygular içinde kaybolmuş maziye gitmişken birden fotoğrafların belli bir tarihten sonra devamlarının gelmediği dikkatimi çekti. Meğer ben son yıllarda binlerce resim çektirmeme rağmen hiç resim bastırmaz, albümlere yerleştirmez olmuşum.

Neden diye düşünmeye gerek var mı?

Çünkü son yıllarda hepimizin elinde akıllı telefonlar olduğundan, resimleri çekip çekip, sadece sosyal medyada paylaşır olduk.

Ama “anı” olsun diye değil. Anı yakalamak ve de sosyalleşebilmek için.

Yazık... Fark ettim ki önemli bir değerimizi daha kaybetmişiz.

Ya bir gün Facebook veya diğer sosyal medya araçları kapanırsa? Orada biriktirdiğimizi zannettiğimiz resimlerimiz, albümlerimiz yok olup giderlerse...

Anılarımıza yazık olmaz mı? Bugünden itibaren cep telefonum ile çektiğim resimlerimin içinden benimle ömür boyu kalmasını istediklerimi seçiyor ve doğru kağıt baskı yaptırmaya gidiyorum. Bundan böyle albüm sayfalarım eskisi fotoğraf kareleri ile dolmaya devam edecek.