HABERTÜRK

Şahsiyet


14 Eylül 2012

Son günlerde elimden düşürmediğim bir kitap var.

Kemal İnan Y.’nin “ B*ka batmadan önce” isimli kısa hikayelerden oluşan kitabı insanı kâh düşündürüyor, kâh kahkahalarla güldürüyor.

İşte kitabın içinden ancak arif olanların anlayabileceği türden örnek bir hikaye.

Sezar, bir kır gezintisi sırasında gökteki buluta bakarak söylenir.

“ Şu bulutu görüyor musun Brütüs? tıpkı bir papatyaya benziyor.”

Brütüs destekler.

“ Haklısınız Yüce Sezar. Tıpkı bir papatya. Üstelik neredeyse yaprakları sayılacak.”

Kısa bir sure sonra Sezar aynı buluta bakar ve seslenir Brütüs’e .

“ Yok canım ne papatyası,Tıpkı tavşana benziyor.”

Brütüs buluta bakar ve; “ Gerçekten de öyle Yüce Sezar, tıpkı bir tavşan. Ne kadar kocaman kulakları var!” der.

Kısa bir sure sonra Sezar, yine aynı buluta bakar ve;

“ Bana bak Brütüs! O bulutun tavşanla ilgisi yok. İyice dikkat edersen gelinliğe benzediğini fark edersin” der.

Bunun üzerine yine buluta bakan  Brütüs:

“ Vallahi çok ilginç, ancak dikkatli bakılınca tıpkı bir gelinliğe benziyor. Baksanıza ulu Sezar, tacı bile belli oluyor.”

Sezar dayanamaz,ellerini göğe açar  ve haykırır;

“ Neredesin ey şahsiyet!”

KISSADAN HİSSE...

Hikayenin ana fikrine gelecek olursak. Kendi düşüncelerimizi, görüşlerimizi direkt ve cesurca dile getiremiyorsak, söyler misiniz ne farkımız kaldı koyunlardan!

Her ortamda ve herkese karşı karakterinizi ortaya koyun .

Siz fikirlerinizle sizsinizdir!

İyi de hangi ülkede?

Türkiyede mi?

Ülke genelinde yapılan son anket sonuçlarına şöyle bir göz attınız mı?

Al gülüm ver gülüm...

Hiç bir farkımız kalmamış ki koyunlardan.

Hatta sürüden kaçanların akibetlerini görüp korku içinde yaşamaktan (anket  sonuçlarını baz alırsak) daha da sürü sever olmuşuz.

Ya şahsiyet...?

İşte günümüz Türkiye’sinde en zor   bulunan şey...