Yazıma dün kaldığım yerden devam etmek zorundayım. Çünkü içinde bulunduğum ortamda spordan başka hiç bir şey konuşulmuyor. Salı gününden beri Türkiye Tenis Federasyonu tarafından düzenlenen 8. Senior Takım Şampiyonası'nı izlemek için Antalya'da olduğumu sizlere aktarmış, bugün için sonuçları bildireceğimi söylemiştim, ama finaller gazetem baskıya girdiğinde bitmediğinden sonuçları sizlerle paylaşamadım.
Siz bu satırları okurken ben spor ve sporcularla dolu bir dünyadan çıkmış gerçek dünyaya dönmüş olacağım. Keşke gerçek dünyada yaşayan insanların tamamı sporcu ruhu taşıyor olsalardı.
Bu düşüncemin nedenini sevgili önderimiz Atatürk'ün sözleriyle açıklamak istiyorum: "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur"
Sözün gereği olarak, vücudu zinde olup, spor yapan insanların gerçekten de hem mutlu hem zinde olduklarını (onlarla iç içe yaşayınca) bir kez daha anladım.
Antrenmanlara zamanında gitmesini görev bilenler, hocalarının sözlerini yerine getirip hayat disiplini kazananlar farklı kafa yapısına sahip oluyorlar.
Spor yapmak insanları kötü alışkanlıklardan ve kötü düşüncelerden kesinlikle alıkoyuyor. (Yetişmekte olan gençlerimizi mutlaka spora yönlendirmeliyiz)
Çünkü sporcu ruhu taşıyan insanlar, başarıyı yakalamak için başka şeylerle uğraşacak vakit bulamıyorlar.
Sporda başarı elbetteki hemen gelmiyor.
Çalışmak, disiplin, emek ve sabır istiyor.
Sporda başarılı olmak ve sonrasında da o sevinci onlarla paylaşmak bambaşka bir duygu.
Bu mutluluk hayata daha çok bağlanmanızı ve insanların sizden sevgi ile bahsetmesine sebep olurken, dostluğu ve barışı da beraberinde getiriyor.
Bütün bu artı değerlerinin yanı sıra en önemlisi spor sizin sağlıklı olmanızı da sağlıyor. Böylece başkalarına muhtaç olmadan, yaşamınızı rahat bir şekilde sürdürme şansına sahip olabilirsiniz.
Diyeceğim o ki... Hangi dalda olursa olsun mutlaka spor yapın.
Bakın o zaman içinde bulunduğumuz dünya ve insanlar ne kadar farklı gelecekler.
Atatürk ne demiş;
Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.
Siz bu satırları okurken ben spor ve sporcularla dolu bir dünyadan çıkmış gerçek dünyaya dönmüş olacağım. Keşke gerçek dünyada yaşayan insanların tamamı sporcu ruhu taşıyor olsalardı.
Bu düşüncemin nedenini sevgili önderimiz Atatürk'ün sözleriyle açıklamak istiyorum: "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur"
Sözün gereği olarak, vücudu zinde olup, spor yapan insanların gerçekten de hem mutlu hem zinde olduklarını (onlarla iç içe yaşayınca) bir kez daha anladım.
Antrenmanlara zamanında gitmesini görev bilenler, hocalarının sözlerini yerine getirip hayat disiplini kazananlar farklı kafa yapısına sahip oluyorlar.
Spor yapmak insanları kötü alışkanlıklardan ve kötü düşüncelerden kesinlikle alıkoyuyor. (Yetişmekte olan gençlerimizi mutlaka spora yönlendirmeliyiz)
Çünkü sporcu ruhu taşıyan insanlar, başarıyı yakalamak için başka şeylerle uğraşacak vakit bulamıyorlar.
Sporda başarı elbetteki hemen gelmiyor.
Çalışmak, disiplin, emek ve sabır istiyor.
Sporda başarılı olmak ve sonrasında da o sevinci onlarla paylaşmak bambaşka bir duygu.
Bu mutluluk hayata daha çok bağlanmanızı ve insanların sizden sevgi ile bahsetmesine sebep olurken, dostluğu ve barışı da beraberinde getiriyor.
Bütün bu artı değerlerinin yanı sıra en önemlisi spor sizin sağlıklı olmanızı da sağlıyor. Böylece başkalarına muhtaç olmadan, yaşamınızı rahat bir şekilde sürdürme şansına sahip olabilirsiniz.
Diyeceğim o ki... Hangi dalda olursa olsun mutlaka spor yapın.
Bakın o zaman içinde bulunduğumuz dünya ve insanlar ne kadar farklı gelecekler.
Atatürk ne demiş;
Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.