Sizlere 11 Haziran tarihinde yazmış olduğum “Sarıgül neden parti kuruyor?” başlıklı yazımdan ufak bir hatırlatma yaparak, Sarıgül sayesinde kazandığım arabadan bahsedeyim. (Şoku atlatamadığından dolayı arkadaşımın üstüne şimdilik gitmiyorum.)
Mustafa Sarıgül parti kuracağına inanmadığımdan dolayı bu girişime bel bağlamış başka partiden bir arkadaşımla iddiaya girmiştim. Çünkü TDH hareketini destekleme kararı almışlardı.
*
Hatta 11 Haziran tarihli yazımı okuduğunda bana; “Seni tekzip eden yazı yazacağım. Sarıgül partiyi Haziran sonu, söylediği tarihte kuracak. Biraz önce beraberdim, bizzat kendisi beni ikna etti” diyerek serzenişte bulunmuştu. İşte arkadaşımı benimle iddia noktasına getiren yazımdan sizlere ufak bir hatırlatma;
Sarıgül, geçen yıl TDH’nın yaz aylarında partileşeceğini açıklamış, sonra da kuruluşu sonbahara ertelenmişti. Ardından Kasım dendi.. Kasıma gelindiğinde ise “yeni yıldan önce, mutlaka.” Ve 2010 yılı geldi çattı...
Şubat, mart, nisan.. derken, TDH’nın kurulması için 12 Haziran kesin dendi. “12 Haziran’da 81 il teşkilatı ve 30 bin kişiyle birlikte Esenboğa Havaalanı’ndan Ankara kent merkezindeki İçişleri Bakanlığı’na kadar yürüyeceğiz” sözleri bizzat bir düğün yemeğinde Sarıgül’ün bana söylediği sözlerdir.
*
Bu arada CHP bir kaset skandalıyla alt üst oldu ve15 gün içinde bütün dengeler değişti. Kuruluşu yılan hikayesine dönen TDH’nın üst yönetimindeki rahatsızlıklar ve kopmalar kendini göstermeye başladı. Sinyallere rağmen, Sarıgül’e nakit ve vakitlerini harcamış olan birçok partili, partisiz vatandaş ise Sarıgül’den “yolumuza devam” sözlerini duyunca kuruluş için geri sayıma başladılar.
11 Haziran tarihli yazımda şu soruyu sormuştum; “Baykalsız CHP özlemi ile yanıp tutuşan Sarıgül, Genel Başkan’ı olmayacağı bir partiyi neden hala kurmakta direniyor?”
Şimdi gelelim günümüze...
Yani, salı günü yaptığı basın toplantısında CHP’deki değişime fırsat tanımak için parti kurmaktan vazgeçtiğini açıklayan Sarıgül’e.. Öncelikle sağduyulu davranıp “Ülkemizin önünü açmak zamanı” açıklamasından dolayı kendisini tebrik etmek isterim.
Sonra da tabi ki arkadaşıma şoku atlatması için zamannnn! (Geçer geçer, zaman her şeyin ilacı. Ama önce arabamı istiyorum)