HABERTÜRK

Rektörlükte kadının adı var mı?


06 Kasım 2010

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “rektör seçimlerinde yöntem değişmeli” uyarısına rağmen YÖK’ün rektör seçimindeki tavrı yine değişmedi ve üniversitelerde yapılan seçimlerle oluşan rektör adayları sıralaması YÖK Genel Kurulu’nda yine değiştirildi. YÖK’ün gerek iktidar partisinden gerekse cumhurbaşkanlığından bağımsız tavrı nereye kadar sürecek, inanın ben de merak ediyorum.
Sanki kendi cumhuriyetini ilan etmiş gibi bir hali var.
En yüksek oyu almadıkları halde yine bazı adaylar YÖK tarafından ilk sıraya çekildi.
15 üniversitede yapılan rektör belirleme oylamalarında ilk altıya girenler 3-4 Kasım tarihinde YÖK’te mülakata alınmışlardır. Ardından da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e her üniversite için üçer rektör adayı belirlendi ve köşke gönderildi. “Türbana özgürlük” bildirgesine imza atanlar da, hokus pokusla 1’inci sıraya konuldular.
Türbanı veya başörtüsünü takacak kadınlar ise YÖK’te tasnif dışı bırakılmışlar. Yani kadın adaylar bir şekilde yok sayıldılar. Sadece Mersin’de 5’inci sıradaki Tuba Yelken 58 oy almasına rağmen önündeki sol çizgide olan 4 öğretim üyesinin önüne geçirildi ve 1’inci sırada köşke gönderildi.
Sözde “türbana özgürlük bildirisi” olarak adlandırılan beyanname kadınların başörtüsü özgürlüğü için ortaya atılmasına rağmen, 4 yıl önce başörtüsü mağduriyetini aşmaya çalışıp öğrencilere destek verdiği için 1’inci olduğu halde Ahmet Necdet Sezer tarafından atanamayan ve mağdur edilen Balıkesir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper ise köşke yine ancak 2’inci sırada gidebildi.
Celal Bayar Üniversitesi’nin bayan Rektörü Semra Öncü ve Kocaeli Üniversitesi’nin bayan Rektörü Şener Komsuoğlu ise 1’inci olmalarına rağmen YÖK tarafından 2’inci sıraya alındılar.
Sözde “kadınların özgürlükleri” adına atılan imzalar YÖK’te yine kağıtta kalmış oldu..
Gerek Meclis’te, gerekse birçok alanda olduğu gibi görünen o ki;
“YÖK’te yine kadının adı yok! Ayrıca kimsenin söz hakkı dahi yok.”
Son söz, Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün...