HABERTÜRK

Reklamlar ve yeni sürprizler


22 Kasım 2011

Önceki akşam geç saatlerde televizyon kanallarının birinde zayıflama ilacı reklamı ile karşılaşınca önce bir şaşkınlık yaşadım.

Yasak değil miydi?

Gerçi artık ülkemizde şaşırmamayı öğrenmemiz çoktan gerekirdi ama ne mümkün.

İnsanoğlu işte... Can çıkıyor, huy çıkmıyor. Yine de şaşırmaya devam ediyoruz.

Bir gün ‘vicdani red’ ile uyanırken ertesi gün Padişah Abdülmecid’i, ölümünün 150’nci yılında ilk kez anmanın şaşkınlığı ile kalkıyoruz.

Hatırlarsanız sizlere geçen hafta bir hafta kadar Almanya’da kaldığımızdan bahsetmiş, insanların ne kadar olağan, yüzlerinde pek fazla ‘şaşkınlık’ ifadesi olmadan yaşadıklarından bahsetmiştim.

Çünkü hayatları o kadar düzenli ve güvenli ki... 10 yıl sonra gittiğinizde Almanya’da herkesi ve her şeyi bıraktığınız gibi bulmanız mümkün.

Çünkü enflasyon yok, işsizlik yok denecek kadar az, devlete güvensizlik yok, insan hakları çok...

Her gün izlediğiniz haber bültenlerinde bir tane cinayet, doğranmış insan, katledilmiş kadın, teröre kurban gitmiş genç kız haberi duymanız mümkün değil. Olsa bile o kadar ender ki... Bunu da zaten yılın haberi olarak veriyorlar.

Bizde ise öyle mi?

Bir gün bakıyorsunuz kadın katliamı, bir gün gençlik katliamı, birbirlerini doğrayanlar, trafik teröründe can verenler, akıl almaz ölümler...

Bazen de hepsi aynı gün haberleri içinde...

İşsizlik, enflasyon... Yokluklar, yoksunluklar.

Adaletsizlikler, haksızlıklar...

Saymakla bitmeyecek eşitsizlikler.

İşte bizim ülkemiz, işte bizim hayatımız.

Şimdi de yeni bir şaşkınlık. Haberci olmasak belki de dikkatimi çekmeyecek.

Alt tarafı bir ilaç reklamı’ diyeceksiniz?

Ama öyle değil ki... Bakın RTÜK yeni yönetmeliğinin parantezinin içinde daha neler varmış. Yönetmelikteki düzenlemeler özetle şöyle:

Yayın lisansına sahip olan ve farklı dil ve lehçelerde yayın yapmak isteyen medya hizmet sağlayıcılarının talepleri, yayın alanı, teknik

imkanlar ve talep edilen dil ve lehçelerde yayın yapan diğer kuruluşlar da göz önünde bulundurularak RTÜK tarafından değerlendirilecek ve uygun

görülmesi halinde bu dil ve lehçelerde yayın yapma izni verilecek. (Yani Kürtçe ve diğer lisanlardaki reklamlar artık her kanalda serbest bırakılmış.)

Farklı dil ve lehçelerdeki münferit müzik eserleri, sinema filmleri, ticari iletişim ve isteğe bağlı yayın hizmetleri için izin şartı aranmayacak.

Yönetmeliğe göre alkol ve tütün ürünlerinin hiçbir şekilde ticari iletişimine izin verilemeyecek. Reçeteye tabi ilaçlar ve tedaviler hakkında da reklam yapılamayacak. Reçeteye tabi olmayan ilaçlar ve tedavilerin reklamlarına ise dürüstlük ilkesi çerçevesinde, gerçeği yansıtan ve doğrulanması mümkün unsurlardan oluşacak şekilde izin verilecek.”

Bugünlük bu kadar sürpriz bana yetti. Çarşamba sürprizleri ile görüşmek üzere...