HABERTÜRK

Pozitif –negatif yaşam şartları


28 Kasım 2016

Yıllardır bu kadar mı negatif gider Türk insanının yaşam şekli? Ne yazık ki evet... Ülkelerinde mutsuz yaşayan insanlar sıralamasında neredeyse ilk üç de yerimizi alacağız.

Gülmek ve mizah anlayışı ömrü uzatmaktaymış.

Bizler değil gülmek yaşadıklarımızı karikatürize bile edemez iken olaylara nasıl mizahi yönden yaklaşalım?

Hele hele kadınlarımız ... Ülkemizde o kadar mutsuzlar ki... Ekonomik şartların her geçen gün kötüye gitmesinden dolayı aile içi şiddet ve boşanmalarda gözle görülür bir şekilde arttı. Yakında evli kalmayı başaran çiftleri parmakla gösterir hale geleceğiz.

Norveç’te yapılan bir araştırma, espri anlayışı gelişmiş kadınların, kalp ve damar hastalıkları gibi yaşlılığa bağlı hastalıklara rağmen daha uzun yaşayabildiğini ortaya koymuş.

15 yıl boyunca sürdürülen araştırmaya 53 binden fazla kişi katılmış.

Araştırmacılar katılımcıların mizah anlayışlarının sosyal ve duygusal açıdan değerlendirip, bu insanlarda kanser, kalp hastalıkları, akciğer hastalığı gibi ölüme sebebiyet veren hastalıkların gelişimini nasıl yaşadıklarını incelemişler.

Bulgular, mizah algısına sahip kadınlarda, örneğin kalp hastalıkları söz konusu olduğunda ölüm riskinin yüzde 73 oranında azaldığı tespit etmiş. Erkeklerdeyse mizah anlayışının, sadece enfeksiyon sebebiyle oluşan ölümlerde etkili olabildiği ve yaşam riskini yüzde 74 azalttığı görülmüş.

Şimdi gelelim bu araştırma sonucuna göre son 15 yılda ülkemizde ki hastalıkların ve ölüm oranlarının artışına...

Hayatımızda ülke genelinde 15 yıldır pozitif giden bir şey oldu mu? Hayır

Her gün yeni bir negatif olayla karşılaşarak güne sıkıntılı olarak başlıyor muyuz? Evet

Ülke genelinde sıkıntılarımız artmakta mı? Evet

Bu gibi soruları sıraladığımızda göreceğiz ki negatifler pozitiflere kat ve kat ağır basacak.

Bu kadar lakırdıdan ve çevremdeki tıp uzmanları ile konuştuktan sonra sizlere diyeceğim o ki; Biz Türk halkı olarak ölmek üzereyiz. Ortalama yaşam süremiz stres ve mutsuzluktan getirdiği hastalıklardan dolayı ciddi oranda artmış.

İnsana “Can mı Canan mı?” diye sorduklarında verilen yanıt “can”

Çevremizle, dış politika ile, Cananlar ile uğraşmaktan canımızı unuttuk. Gülmeyi, mutluluğu unutturdular bize.

Ömrümüz gidiyor, canımız yanıyor canımız...!