HABERTÜRK

Osmanlı Türkçesi öğrenmek ister misiniz?


07 Aralık 2014

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen, “19’uncu Milli Eğitim Şurası” 3 gün süren çalışmalarını tamamlanmış.

Ve “Osmanlı Türkçe’sinin” bütün liselerin öğretim programlarında zorunlu ders olarak yer alması önerisi oy çokluğuyla kabul edilmiş.

Önerinin görüşülmesi sırasında bazı katılımcılar, Türk halkının kendi dedesinin mezar taşını okuyamayan tek millet olduğunu ve toplumda Osmanlı Türkçesi’ne bir talep bulunduğunu ifade etmişler. Dedelerinin mi yoksa atalarının mı mezar taşlarını okumakta zorlanıyorlar tam anlayamadım .Çünkü benim rahmetli dedem Selanik doğumlu olup ,ana dili gibi Osmanlı Türkçe’si yazar ve okurdu. Fakat 1985 yılında vefat ettiğinde annemler mezar taşını Türkçe yazdırdılar. Yani bütün dedelerimizin mezar taşlarında Osmanlı Türkçe’si yazıyor diye bir durum söz konusu değil.

SORUN YAŞANIYOR

Aleyhte söz alan katılımcılardan bazıları da , tarihi metinlerin okunmasında sorunlar yaşandığını, ancak tarihe merakı olan öğrencilerin bu dersi seçmeli olarak alması gerektiğini söylemişler. Bu mantıklı yaklaşıma hiç bir itirazım yok.

Çünkü, Osmanlı Türkçesi öğrenmeden Türklerin bin senelik tarihine bağlantımız kesik kalabilir. Bu demektir ki Türklerin Kıbrıs’taki 1571’den itibaren ta 1920/30’lara kadar bütün yazılan eserleri bize yabancı gelir. Yani Kıbrıs Türk tarihini iyice öğrenmek için ve asıl kaynaklardan direkt okumak için Osmanlı Türkçesi bilmekte fayda vardır. Bu nedenlerden ötürü tarihe meraklı olan, üniversite de tarih ile ilgili bölüm seçmeyi düşünen öğrenciler seçmeli ders olarak Osmanlı Türkçe’si almak isteyebilirler.

Ama herkese dersi zorunlu kılmak, lise öğrencilerine dayatma yapmak hiç de hoş bir yaklaşım değil.

 

6 YILDA ÖĞRENİLEN DİL

Tarih içerisinde değişik yazı şekilleri kullanmış olan Türkler, Müslüman olduktan sonra da, uzun bir süre Arap harflerini kabul etmişler ve kullanmışlardır. Ama zaman içerisinde, özellikle Arap harfleri sessiz harflerden oluştuğundan ve Türkçe’de ise sekiz ya da dokuz sesli harf bulunduğundan, Türkçeyi, bu harfler ile okuyup yazmanın kolay olmadığı ve yetersiz kaldığı anlaşılmıştır.

Son dönem Osmanlı Aydınları, Türkler için Arap harfleri ile okuma-yazma öğrenmenin ne kadar zor olduğunu ve bunun için altı yıl kadar zaman gerektiğini, genelde tartışmışlar; bu durumun aleyhimize olduğunu belirtmişler ve bu harflerin ıslah edilerek okuma ve yazmanın kolaylaştırılmasını istemişlerdir. Böylece ıslah çalışmaları başlamıştır. Ama Arap harflerinin ıslahı için yapılan çalışmalar, kolaylaştırmayı sağlayamamıştır. Tersine Arap harflerinden yararlanarak ortaya konulan yazım şekilleri, okuyup-yazmayı daha da zorlaştırmıştır.

Ama gerçek anlamda Türkçe’nin en kolay okunup-yazılması Lâtin harfleri ile oluşturulan Yeni Türk Harfleri ile olmuştur ve bu harflerin kabul edilmesi de Atatürk sayesindedir.

Bütün bu gerçekler gün gibi ortada iken yanlızca 4 yıl süren lise eğitiminde haftada bir gün 2 saat okutulacak olan Osmanlı Türkçesi’nin liseli gençlere ne faydası olacaktır?