Menderes dönemine ait yazarlara, gazetecilere ve diğer bir çok isme örtülü ödenekten verilen paraların ortaya çıkmasıyla gündemimiz yine değişti. Yeni yılın hediye paketi şeklinde gelen zamları konuşacağımıza iki gündür Menderes’in çantasından çıkan mektupları, makbuzları konuşmaktayız.
Enflasyon artışı, zamlar... hak getire... Atın ortaya ilgi çekici bir yem, bakın koyun sürüsü halkımız nasıl yön değiştirip yeme hücum ediyor.(Defalarca test edilmiş ve onaylanmıştır)
Eh hal bu olunca ne derler bilirsiniz; “Sürüden ayrılanı kurtlar kaparmış.”
Rüşvetin belgesi olur mu?
Hatırlarsanız Örtülü ödenek, en çok Refah - Yol ve Ana – Yol olarak hafızlarda kalan koalisyon ortaklıkları döneminde, Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller ile gündeme gelmişti.
2 Kasım 1995 günü emekli Orgeneral Necdet Öztorun’un sesini taklit eden Parsadan, Tansu Çiller’i telefonla arayarak, “Kemalistler Derneği” için 5 buçuk milyar lira ister. Para ertesi gün Başbakanlık Örtülü Ödeneği’nden Parsadan’ın hesabına yatırılır. Sonra da olanlar olur... İşin güzel yanı örtülü ödenekten ödenen paranın hiç bir zaman kaydı kuydu da olmayabiliyor... (Yani bir yerde ‘ Rüşvetin belgesi olmaz’ hesabı.)
ÖRTÜSÜZ OLSA...???
Menderes’ten tutun da bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a kadar gelmiş geçmiş bütün Başbakanların örtülü ödenekten kullanmış oldukları paralar halkın nezdinde soru işaretleri ile dolu.
Örneğin, son 10 yılda örtülü ödenekten 2 milyar 759 milyon 911 bin lira harcanmış. Eski Başbakanlar Bülent Ecevit, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan ve Mesut Yılmaz ise, toplam 190 milyon 400 bin liralık örtülü ödenek kullanmışlar.
Halkta soru işaretleri oluşmaması, kimsenin zan altında kalmaması adına, bana sorarsanız ilk etapta bu netameli ve insana hiç güven vermeyen ‘Örtülü‘ ifadesinin ivedilikle değiştirilmesi lazım.
Devlet sırrı denilen kavramın günümüzde pek bir değer ifade etmediği, kozmik odaların, en gizli planların afişe edildiği bir ülkede, paranın harcandığı amaç ve yer yasal ise neden hala harcamalar saklanır ve adına da ‘örtülü ödenek’ denir ki?
Madem demokrasiden hatta şeffaflıktan bahsediyoruz, kaldırın örtüyü de herkes göreceğini görsün.
Görsün ki ağzı olan konuşmasın...! Öğle değil mi?