HABERTÜRK

Öğrenciler Cuma’ya gider mi?


09 Ekim 2010

Son günlerde iyice aklımı karıştıran üniversitelerde türban yasağı konusuna anayasa hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, farklı bir pencereden bakmış.

Türban yasağı sorununun ancak üniversitede eğitim gören kız öğrencinin eğitim özgürlüğü olarak ele alınıp çözülebileceğini dile getiren Batum, bir de “Bunu üniversiteye giriş-çıkış kurallarını dinin emirleri üzerinden koyma olarak görürseniz o zaman yarın bir erkek gelip ‘Cuma günü derse gelmiyorum, bu benim dinimin gereği’ derse o toplumu bir arada tutamazsınız” demiş.

Ne yalan söyleyeyim Batum’un bu çıkışı üzerine kendisini arayarak, “Aman hocam yapmayın, etmeyin. Neden girdiniz Cuma meselesine” demek istedim.

İşte o mesele...

Batum’a göre türban yasağını kaldırmak için sorunu eğitim özgürlüğü kapsamında ele almak ve ardından uzlaşarak çerçevesini, sınırlarını çizmek gerekiyor.

Demek ki yıllardır çözülemeyen sorunun çözümü basit.

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum’un başkanlığında partinin hukukçu yöneticilerinden oluşan bir komisyon şuan anayasa değişikliği ve bu konu üzerinde çalışmalar yapmakta.

Bakın Süheyl Batum türban konusuna nasıl açıklık getiriyor: “İktidar ‘türban sorununu çözeceğim’ dedi. Ama bunu özgürlük sorunu olarak değil ‘dinin bir buyruğu, dinim böyle emrediyor’ algılayışı ile çözmek isteyince Anayasa Mahkemesi’nden döndü.

Bu bir üniversitede okuyan kızın öğrenim özgürlüğü ise bunu çözersiniz. Anayasa ile tek başına olmaz. Önce buraya gelmen gerek. Hayır ben öğrenim özgürlüğünü istemiyorum, esasında o bahaneyle yola çıkıp ‘herkes kendi dinine göre yaşasın istiyorum’ dersen o toplumu birlikte yaşatamazsınız. Önce burada uzlaşacağız.

5 yaşındaki kızı örtünmesi neyin özgürlüğü olacak? Üniversiteyi bitirdi, o genç kız hakim olacak mı? Türbanıyla kamusal alanda çalışacak mı? Çerçeve çizmek gerek. Bu konuyu dinin emirleri, istekleri doğrultusunda algılıyorsanız çerçeve çizilemez. “

Süheyl Batum’un açıklamalarına katılmamak imkansız. Ama ben hala çözüm peşindeyim.
Mezun olduktan sonra türbanlı genç kızlarımız nerede çalışabilecekler?

Yoksa bir sonraki adım kamusal alanda çalışabilmeleri üzerine mi olacak?