Önlükleri takalım, kolları sıvayalım, birlikte pişirelim... İşte SG İmalathane’nin felsefesi. SG imalathane, sevdiklerinizle bir araya gelip yemek pişirebileceğiniz, Anadolu ve dünya mutfaklarıyla ilgili söyleşilerle, yerel ve sağlıklı beslenme üzerine kurulmuş bir yemek atölyesi.
Kurucusu Selda Güleç, Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun.
Şu an halen İngilizce öğretmenliği yapıyor olmasına rağmen tam bir pişirme aşığı olduğundan SG imalathane’yi ne yaptı etti bugünlere taşıdı. Hem de koskoca İstanbul’da pek de bilinmeyen bir mahallede ve de iki yıl gibi kısa bir sürede.
TADIM EŞİĞİNDE
Açıldığı ilk günlerinden beri konukları olmaktan zevk aldığım bu yemek atölyesinde sadece çeşitli ülkelerin, Anadolu’nun mutfaklarını değil aynı zamanda söyleşiler eşliğinde kültürlerini de tanıma öğrenme fırsatımız oluyor. İşte yine böyle bir SG İmalathanesi etkinliğinde sevgili Nedim Atilla’yı karşımda bulunca nasıl sevindim anlatamam. Biz İzmirliler İstanbul’da birbirimizi bulunca nedense hala pek mutlu oluyoruz.
Sevgili Selda’nın bu haftaki konuğu Nedim Atilla ve satır aralarında Amin Maalouf idi.
Yıllardır romanlarında Doğu’yu ve Batı’daki Doğu algısını anlatan Lübnan kökenli Fransız yazar Amin Maalouf’un eşi Andrée’nin yazmış olduğu “Dünden Bugüne Lübnan Mutfağı” isimli kitap ve kitabın içindeki tarifler ile yapılmış birbirinden lezzetli mezelerden tatlılara, çorbalardan kahvelere onlarca tarif ve kültürel dipnotlara bir de Nedim Atilla’nın anlatımı ve hoş sohbeti de eklenince gecenin son ermesini hiç istemedik.
Yılların deneyimli gazetecisi, ‘Rotamız Lezzet’ adlı programı hazırlayan, Slow Food hareketinin Türkiye’deki kurucu liderlerinden biri olan, İzmir Bardacık Birliği’nin lideri ve daha birçok sivil toplum örgütlerine, hizmet kuruluşlarına, mesleki yerel ve uluslararası örgütlere üye olan Nedim Atilla şimdi de İstanbul’da gönüllere taht kurdu.
O kadar ki önümüzdeki aylarda çeşitli etkinliklerde ve yine SG İmalathane’de bizlerle bir araya gelecek.
Bu arada Ahmet Uhri’den de bahsetmem lazım. Ahmet Uhri’de SG imalathane’de harika bir etkinliğe imza attı. Ahmet Uhri ile yine birbirinden lezzetli tadımlar eşliğinde Umberto Eco’nun “Prag Mezarlığı mı, yemek yazarlığı mı” konusunu tartıştık. Gıda mühendisi, arkeolog ve bunların birleşiminden harika bir araştırmacı olarak tanıma fırsatı bulduğum Ahmet Ulvi’yi de yeniden SG İmalathane’de görmeyi umut ediyorum. İstanbul’a gelecek olursanız Selda’nın yemek atölyesini, kültür ve lezzet ile harmanlanmış özel sofralarını ziyaret etmenizi önemle tavsiye ediyorum.