İstanbul’da her kırmızı ışığa, her kavşağa neredeyse en az 5 mülteci dilenci düşmekte. Işıklarda mendil, çiçek vs. satan mültecilere sizlerde tanık olmuşsunuzdur.
Bizim vatandaşlarımızda dileniyorlar. Ama onları Suriyeliler’den ayırt etmek mümkün.
Çünkü Suriyeliler güruh halinde geziyorlar ve ısrarla arabaların camlarına vurup, kendilerini arabaların önüne atıyorlar.
Sayıları o kadar fazla ki...
Son derece üzücü durumdalar.
Financial Times, Suriye’de üç yılı aşkın bir süredir devam eden iç savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalanların sayısının 9 milyonu bulduğunu belirmiş ve BBC Türkçe tarafından durumun şöyle değerlendirildiğini yazmış:
“Kalıcı olma hissi, yalnızca Türkiye’deki 1.6 milyon mültecinin kaygısı değil. Mültecilerin ekonomik ve toplumsal maliyeti Ankara’yı da telaşlandırıyor. Fonlar tükeniyor. Türkiye, 820 milyar dolarlık ekonomisi her yıl mültecilere harcanan 1.5 milyar dolarlık yükün altındayken bile, hala tam kapasite dolan kamplardaki 220 bin mültecinin ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Ankara’yı asıl endişelendiren, kamp dışında yaşayan yaklaşık 1.4 milyon mültecinin giderek artan hoşnutsuzluğu.”
Bizlerin birebir yaşadığı bu gerçeği dış basından okumak inanın beni daha da endişelendirdi.
1.4 milyon işsiz ve hayatlarından memnun olmayan Suriyeli...
2.5 milyon işsiz ve hayatlarından memnun olmayan Türk.
Türkiye’de yaşayan toplam 3.9 milyon işsiz insan demek.
(Her geçen gün artan suç oranlarının nedenini bu rakamlara bakarak anlayabiliriz)
SEÇİM YAKLAŞIRKEN
Önümüzde ki Haziran ayında yapılması gereken seçimlerin Nisan veya Mayıs’ta yapılabileceği dedikodusu kulaktan kulağa yayılırken benim bildiğim bir gerçek var.
O da, millet olarak harika günler yaşayacağımız.
Çünkü yeni yıla girdikten sonra türlü türlü seçim vaatleri başlayacak.
Bindirimlerin yerini indirimler alacak.
Kendi 2.5 milyon işsizimize halen daha iş bulamazken (Suriyeliler’de işin içine katılarak) iş vaatleri sunulmaya başlanacak.
Binlerce Suriye vatandaşının Türk vatandaşlığına geçtikleri biliniyor.
Kimilerinin de işlemleri sürüyor.
Vatandaşlık verilen Suriyeliler kaç kişidir?
Bu insanlar seçmen kütüklerine de kaydedilmiş midir?
Önümüzde ki genel seçimde oy kullanacaklar mı?
Bu soruların cevaplarını kimse tam olarak bilmese de yukarıda da belirttiğim gibi pembe masallarla dolu yeni bir yıla girmek üzereyiz.
Peki halk bu durumda ne yapacak?
İşte onu sandıkta göreceğiz.