HABERTÜRK

Metrekare hesabına göre hayvan


28 Eylül 2012

Akşamları bizim evde telefon çalması hiç hayırlara vesile değildir.

Hele de arayan kuzen Nil ise...

Dün gece hem benim, hem eşimin cep telefonunda altışar cevapsız aramayı görür görmez hemen kuzen Nil’i geri aradım.

-Hayrola Nil iyi misin?

-Ayşem ben bu ülkeyi terk etmeye karar verdim. Artık yaşanmaz hale geldi. Bütün yaşadığımız olumsuzluklar yetmiyormuş gibi şimdi de evimizdeki hayvanlarımıza musallat oluyorlar. Nasıl bir ülkede yaşar olduk?

-Nil, dur nefes al...

-Alamam canım... Kimse benim evimde kaç kedi, kaç köpek besleyeceğime karışamaz. Metrekare hesabı yapacaklarmış. Neler oluyor bu ülkeye? 30 Eylül’de herkes sokaklara dökülüyor. Bütün hayvanseverler isyanda. Vallahi yaşanmaz oldu bu memleket...

Akşamın bir saatindeki konuşmamız bu seyirde devam ederken, ertesi gün Nil’in isyanına annem, ardından da evinde hayvan besleyen bir çok arkadaşım, eşim, dostum dahil oldular.

2004 yılında yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu’nun, hayvanları daha kapsamlı bir şekilde koruyup, sahip oldukları haklar geliştirilmek adına düzenlenen yeni yasa teklifleri bilindiği üzere TBMM’de görüşüldü. Hatta Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca hazırlanan 2/366 sayılı yasa teklifi Meclis’ten geçti.

Yasaya göre artık tüm sokak hayvanları, sokak kedi ve köpekleri toplatılıp Doğal Yaşam Parkları adı altındaki parklara konacaklar. Sokaklarda bir tek kedi köpek kalmayacak...

Peki belediyeler barınaklarda kedilere, köpeklere bakamazlarken binlerce sokak kedisi ve köpeğine nasıl bakacaklar dersiniz?

Bütün hayvanseverler gibi benim de kafamı kurcalayan sorunun yanıtı umalım ki düşündüğümüz gibi değildir.

Hayvanseverlerlerin tümü, milyonlarca hayvanın “toplanma” adı altinda öldürülmesine sebep olan 5199 Hayvanları Koruma Kanunu’nu değiştiren yeni yasa tasarısının geri çekilmesini talep etmekteler.

O kadar ki “30 Eylül Pazar günü ‘Doğal Hayvan Parkları’ adı altındaki ölüm kamplarına hayır demek için meydanlarda olacağız” diyorlar.

Ha bir de evlerimizin metrekaresine bakılarak kedi ya da köpek bakmanız sınırlandırılacakmış. Fazla kedi ya da köpek var ise polis ve jandarma eşliğinde evlerden alınıp (hayatlarında ev harici bir yerde beslenmemiş canlılar) kamplara yerleştirileceklermiş.

Nil’cim, annecim, Fatma teyze, Ferda, Serra ve niceleri...

Her şey o kadar saçma ki... İnşallah sözün bittiği yerde değilizdir..