HABERTÜRK

Mesut Yılmaz konuşmaya başladı


24 Şubat 2010

Gerek Başbakanlık döneminde, gerekse siyasete uzak durduğu günlerde Sayın Yılmaz ile hiç karşılaşma fırsatım olmamıştı. DP ve ANAP birleşmesinde önemli bir rol oynamasını da hep uzaktan izledim. Yeni tanıştığım Sayın Mesut Yılmaz hakkında şunları söyleyebilirim: Belli ki zamanında yapmış olduğu hatalardan kendine göre sonuçlar çıkarmış. Bu sonuçlar neticesinde de son derece kararlı, uzlaşmacı, çözüm üreten, bütünleşmeye
önem veren tecrübeli bir devlet adamı olmuş. Tecrübe, kompleks ve hırs sahibi olmamak, ardından da kararlılık bir araya gelince herkesin şahit olduğu DP-ANAP bütünleşmesi gerçekleşmiş oldu.

ÖNEMLİ KONULARA DEĞİNDİ

Sayın Yılmaz, cumartesi günü Karadenizliler Federasyonu'nun konuğu olarak İzmir'deydi. Bu sayede kendisini ilk kez dinleme fırsatı buldum. Çünkü bütünleşme gerçekleştiğinden beri basına tek bir demeç vermemişti. Gördüğüm kadarı ile parti politikaları netleşmeden hala parti adına beyan vermek istemiyor. Bu da ekip çalışmasındaki uyuma önem verdiğini gösterir. Kendi adına yapmış olduğu konuşmada Yılmaz, son derece önemli şeyler söyledi. Şimdi gelelim Yılmaz'ın son günlerde yaşanan olaylar hakkındaki düşüncelerine:

BEKLEYELİM VE GÖRELİM

"Türkiye'nin kronik, yüzyıllardır devam eden sorunlarına çözüm getirmek için hükümetin başlatmış olduğu açılımlar söz konumuz. Bu açılımlar hakikaten çözüm mü olacak yoksa Türkiye için tehditleri beraberinde mi getirecek? Türkiye'de neden hep kriz ortamında yaşıyoruz? Türkiye'de neden demokrasiyi adam gibi işletemiyoruz? Bana göre bunun birçok sebebi var. Biz batıda olduğu gibi demokrasiyi mücadele ile kazanmadık. Bize hazır geldi. Bizim demokrasimizin ardında 30 yıl süren millet savaşlarımız, Rönesans dönemlerimiz yok. Biz bu yılları, sağ olsun, Osmanlıların saray yılları ile geçirdik. Kürt vatandaşlarımızı eşit görmek, devletin başlıca görevidir. 12 Eylül'deki yasa dünyada yoktur. Kürtçe konuşmak yasak, dendi. Biz ANAP döneminde kaldırdık. Özgürlükler konusunda, özellikle kültürel grupların önlerindeki engellerin kalkması konusunda önemli adımlar attık. En büyük açılım, 1991 yılında Yıldırım Ak-bulut Başbakan, rahmetli Özal Cumhurbaşkanı, ben ise Dışişleri Bakanı iken çıkardığımız bu yasalarla yapılmıştır."
DP Milletvekili Yılmaz, konuşmasının ardından bunun sadece başlangıç konuşması olduğunu söylerken sessiz ve derinden yol aldıklarının da sinyalini vermiş oldu. Bekleyelim ve görelim...