HABERTÜRK

Memlekette demokrasi var!


11 Mart 2011

Niye kuratacaksın ki Menderes’i?”

Demokrasi icin!”

Ya demokrasiden bize ne? Olsa n’olur olmasa n’olur”?

Senin oğlunu da sallandırsalar anlarsın n’olduğunu!”

Ne diyorsun sen deli!”

Oğlun Deniz 10 yıl sonra kaç yaşında olacak?”

25 yasında olacak!”

Ya Deniz de demokrasi isterse? Devlet senin oğlunu da asacak! Denizleri darağacına yollayacak! Demokrasi işte bunun için lazım! Denizler ölmesin diye!”

Yukarıdaki konuşmaları Müjdat Gezen’in Aralık 2010 tarihinde vizyona giren “Memlekette Demokrasi Var” filminden aldım. Filmi vizyona girdiği dönemde izleme fırsatım olmamıştı. Pazar günü havanın soğuk olmasını bahane ederek evde kendimize sinema günü yaptık. Filmde Müjdat Gezen akıllı bir deliyi oynamakta. “Memlekette demokrasi var “ söylemini ise film boyunca tekrarlamaktadır.

Tabi ya..., konuşmak onun da hakkı değil midir? Sonuçta memlekette demokrasi yok mudur? Belgeli deli de olsa konuşma hakkını sonuna kadar kullanmak istemektedir.

Ve de tek hedefi vardır; o da Adnan Menderes’i idamdan kurtarmak... Filmin sonunda bizim deli Menderes’i kurtaramadığı gibi bir de kendini yakar.

Araya 8 Mart Kadınlar Günü girdiği için yazamadığım bir konuya değinmek istiyorum. Geçtiğimiz hafta akşam haberlerini açtık. Bütün kanallar Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı’nın İzmir’deki açılış görüntülerine yer vermişti. Kılıçdaroğlu, konuşmasının bir bölümünde şöyle diyordu; ‘’Ben İzmir’den bakınca özgürce yazılarını yazan gazetecileri, düşüncelerini özgürce açıklayan öğretim üyelerini, sokaklarında özgürce gösteri yapabilen insanların yaşadığı bir Türkiye istiyorum. Bir gazetecinin haber emekçisinin ofisi niye basılır? Evi niye basılır? Eşi hastaneden yeni çıkmış gazetecinin evi hangi gerekçe ile basılır? Bunun adına ileri demokrasi deniyor. Şunu unutmayın, 12 Eylül darbesinde 31 gazeteci hapisteydi. 8 yıllık AKP döneminde sayı 61. Bunu özellikle Avrupalı dostlarımız duysun diye söylüyorum. AKP demokrattır diye çıkıp meydanlarda konuşanlar duysun diye, Brüksel’de koltuklarında oturup CHP‘yi sabah akşam eleştirenler duysunlar diye söylüyorum.’’

Anladığım kadarı ile konuşmasında Kılıçdaoğlu da birilerine aynen Müjdat Gezen’in filminde olduğu gibi “Memlekette Demokrasi Var“ demeye çalışıyor ve bazı mesajlar vermeye çalışıyordu. Eh, anlayana..!

Niye kuratacaksın ki Menderes’i?”

Demokrasi icin!”

Ya demokrasiden bize ne? Olsa n’olur olmasa n’olur”?

Senin oğlunu da sallandırsalar anlarsın n’olduğunu!”

Ne diyorsun sen deli!”

Oğlun Deniz 10 yıl sonra kaç yaşında olacak?”

25 yasında olacak!”

Ya Deniz de demokrasi isterse? Devlet senin oğlunu da asacak! Denizleri darağacına yollayacak! Demokrasi işte bunun için lazım! Denizler ölmesin diye!”

Yukarıdaki konuşmaları Müjdat Gezen’in Aralık 2010 tarihinde vizyona giren “Memlekette Demokrasi Var” filminden aldım. Filmi vizyona girdiği dönemde izleme fırsatım olmamıştı. Pazar günü havanın soğuk olmasını bahane ederek evde kendimize sinema günü yaptık. Filmde Müjdat Gezen akıllı bir deliyi oynamakta. “Memlekette demokrasi var “ söylemini ise film boyunca tekrarlamaktadır.

Tabi ya..., konuşmak onun da hakkı değil midir? Sonuçta memlekette demokrasi yok mudur? Belgeli deli de olsa konuşma hakkını sonuna kadar kullanmak istemektedir.

Ve de tek hedefi vardır; o da Adnan Menderes’i idamdan kurtarmak... Filmin sonunda bizim deli Menderes’i kurtaramadığı gibi bir de kendini yakar.

Araya 8 Mart Kadınlar Günü girdiği için yazamadığım bir konuya değinmek istiyorum. Geçtiğimiz hafta akşam haberlerini açtık. Bütün kanallar Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı’nın İzmir’deki açılış görüntülerine yer vermişti. Kılıçdaroğlu, konuşmasının bir bölümünde şöyle diyordu; ‘’Ben İzmir’den bakınca özgürce yazılarını yazan gazetecileri, düşüncelerini özgürce açıklayan öğretim üyelerini, sokaklarında özgürce gösteri yapabilen insanların yaşadığı bir Türkiye istiyorum. Bir gazetecinin haber emekçisinin ofisi niye basılır? Evi niye basılır? Eşi hastaneden yeni çıkmış gazetecinin evi hangi gerekçe ile basılır? Bunun adına ileri demokrasi deniyor. Şunu unutmayın, 12 Eylül darbesinde 31 gazeteci hapisteydi. 8 yıllık AKP döneminde sayı 61. Bunu özellikle Avrupalı dostlarımız duysun diye söylüyorum. AKP demokrattır diye çıkıp meydanlarda konuşanlar duysun diye, Brüksel’de koltuklarında oturup CHP‘yi sabah akşam eleştirenler duysunlar diye söylüyorum.’’

Anladığım kadarı ile konuşmasında Kılıçdaoğlu da birilerine aynen Müjdat Gezen’in filminde olduğu gibi “Memlekette Demokrasi Var“ demeye çalışıyor ve bazı mesajlar vermeye çalışıyordu. Eh, anlayana..!