Memleketin bütün sorunları bitmiş gibi bütün televizyon kanallarında Eurovision şarkı yarışması tartışılmakta. Pardon sevgili okurlar aslında konuya yanlış girdim. Şöyle demeliydim; Nerede o eski Eurovision’lar? O eski heyecanlar?
Hatırlıyorum da, aylar öncesinden Eurovision seçmeleri yapılır, günlerce yarışmakta olan parçaları tartışırdık. Oylama gününü iple çekerdik. Seçip gönderdiğimiz parça ile Eurovision şarkı yarışmasından sonuncu olarak bile dönsek aynı heyecanla bir sonraki yılı beklemeye başlardık.
Şimdi öyle mi yaaa...?
Değil... Çünkü, Eurovision şarkı yarışması olayı da Türkiye’nin demokratikleşme süreci çarklarına takıldı.
Her konuda olduğu gibi burada da bugüne kadar hiç olmadığı şekilde demokrasi devreye girdi. Ve her demokratik süreçte gelişen olaylar gibi artık seçmeler falan yok. TRT yetkilileri; “2012 Eurovision temsilcimiz Can Bonomo ülkemizi Azerbaycan’da temsil edecek” dedikleri an olay bitti.
Peki, Can Bonomo da kimdir?
Size ne...
Nasıl yani....? Eeee, hangi parçayı seslendirecekler?
Amma sordunuz. Alt tarafı 3 dakika sürecek olan parçayı bestelemek çok mu zor? Genç çocuklar. Yaparlar işte bir şeyler... Var mı ötesi?
Hımmm... Peki.
Ne demişler; Yaşasın demokrasi..!
Yarıyıl tatili olayı
Memleketteki 81 ilin Milli Eğitim müdürlüklerine birkaç gün önce öğrencilere duyurulmak üzere bir yazı gönderilmiş. Duyurunun konusu şöyle; Diyanet İşleri Başkanlığı 2012 yılı Umre ziyaretlerine öğrencileri de dahil etmeye karar vermiş. Bu sebeple de 3 bin öğrenci isterlerse yarıyıl tatilinde 10 günlüğüne Mekke ve Medine’ye gidebilirlermiş.
Yarıyıl tatilini kutsal beldelerde geçirmeleri için öğrenciler adına özel kontenjan açılmış.
Hem de ilk kez.
Ne memleket ama...
Yaşanan her gelişme sanki bir bütünün parçaları. Böylesine bir uyum devlet erkanının hiçbir katında bugüne kadar görülmemiştir. Düşünsenize, 81 ile aynı anda aynı duyuru gidecek ve tek bir çatlak ses çıkmayacak... (Vatikan’a tur düzenleyin diyen de çıkabilirdi. Öyle değil mi ya..?)
İşte demokrasi...
İşte benim memleketim..!
