Son günlerde hangi kanalı açsam magazin haberleri dahil birçok programda meme kanseri konusu işleniyor. Halkı bilinçlendirmek adına çok anlamlı ve güzel bir yöntem olsa da hastalanan sanatçıların bu konuda sık sık gündeme getirilmelerine son derece illet olmaktayım.
Vahide Gördüm, Nilüfer, Deniz Uğur gibi bugünlerde gündemde olan ve daha nice tanınmış isimler... Yok ‘Kanser canavarının pençesindeler’, yok ‘Kanser illeti onu da yakaladı’... Kanser... Kanser...
Olaya farklı açıdan bakacak olursanız neden bu duruma karşı olduğumu sizlere daha da net anlatmış olurum. Kanserin türü ne olursa olsun hastalığa yakalanan sanatçılar da birer insan.
Öyle değil mi? Her insan gibi onlar da ölümlü. Onların da birer aileleri var. Hasta annesinden ya da yaşlı babasından onları üzmemek adına bu durumunu saklamak istiyor olamazlar mı? Ya da küçük çocuğunun duymasına engel olmak istiyor olamaz mı?
Neden bu insanların özellerine, hastalıklarına saygı duyulmamakta?
Neden medya sağ duyudan uzak ve sadece sansasyon peşinde?
Kanser canavarı...! Kanser ameliyatı...! Saçı döküldü, göğsü alındı...
Bağıra çağıra ekranda bu insanların isimlerini defalarca söyleyip binlerce kez resimlerini gösterdiğinizde o insanların anaları, babaları, evlatları ne hisseder diye hiç düşünen olmaz mı?
Madalyonun diğer yüzünde ise Hülya Avşar, meme muayenesine gittiğini kendine has espri anlayışı ile anlatmış.
Vay sen misin dalga geçen! Ya, bırakın da hastalıkla hastalığın muayene şekli ile dalga geçilsin. Meme muayenesi kadını son derece rahatsız eden bir muayene şeklidir.
Ben tam bir sene önce meme muayenesi yaptırdım. Her iki göğsümde birçok kist çıktı. Doktorlar altı ayda bir kontrole çağırdılar ve takip edilmeleri gerektiğini söylediler. Son zamanlarda ekranlarda yapılan haberler ve kanser canavarı vurguları yüzünden ayaklarım hep geri geri gidiyor.
İnsan psikolojisi başka, kadın psikolojisi ise bambaşkadır.
Bizlere sadece ‘meme kanseri’ni anlatın.
‘Kanser canavarına yakalandılar’ diye bas bas bağırarak ölümsüzlermiş gibi sanat camiasındaki kadınları gözümüze sokup onların yakınlarını da daha fazla üzmeyin...